# Etiket
##GENEL

Yabancı İdeolojiler ve Türk Milliyetçiliği / Alparslan TÜRKEŞ

 Yabancı İdeolojiler ve Türk Milliyetçiliği

Alparslan TÜRKEŞ

Türkiye’de iktidarın tek alternatifi, Milliyetçi Hareket veTürk Milliyetçiliği ideolojisidir. Bugüne kadar diğer bütün alternatifler denenmiş, bunlardan hiçbiri ülkemizi kalkındıramamıştır. İçerde güçlü ve kalkınmış, dışarıda milletler ailesine sözünü dinletecek bir Türkiye kuracağız. Yozlaşmış yabancı sistemlerle bunun kurulabilmesi mümkün değildir.

Her vesile ile tekrarladığımız bir hususa yine temas etmek istiyorum. Bugün milletlerarası mücadelenin esasını, milli kültür ve ideolojiler teşkil etmektedir. Milletler mücadelesinden ibaret gördüğümüz tarih, göstermiştir ki, güçlü ve büyük olan her millet, diğerleri üzerinde hakimiyet kurmak istemektedir.Milli sınırları aşan her taşma hareketi, kendisine beynelmilel bir ideoloji arar.Bundan dolayı da, bugün beynelmilel ideolojiler, emperyalizme aracılık etmektedir.Milletler ailesi şeklindeki dünya düzenini, insanlığı mutlu edecek tabii bir kompozisyon kabul ettiğimiz için daima milli varlıklara saygılı olma esasına dayanan münasebetler kurulmasını savunuyor ve beynelmilel ideolojilere bu gerekçeyle karşı çıkıyoruz.

Türkiye’de görülen ideolojileri iki ana grupta toplamak mümkündür. Bunlar, yabancı kaynaklı ideolojiler ve yerli, milli ideolojilerdir.

Yabancı kaynaklı ideolojiler bizden hiçbir zaman iltifat görmemişlerdir, göremezler. Çünkü, bu gruptaki ideolojilerin bir kısmı beynelmilelci karakterlerinden dolayı, emperyalizmin aracıdırlar. Yabancı kaynaklı olup da beynelmilel karaktere sahip olmayan ideolojiler gelince; bunlar da, Türk düşünce hayatını dışarıya bağlı, güdümlü hale getirdikleri ve Türk Milleti’nin tarihi gerçekleriyle ve iddialarıyla ilişki bulunmadıkları için, millet ve devlet hayatımızda yer almaları gayet tehlikelidir.

Bu kısa açıklama karşısında, ister kapitalist, ister Marksist, ister nazist-faşist menşeli olsun, bütün bu ideolojiler yabancı kaynaklı olduklarından Türk Milleti’ne zararlı görüşlerdir. Birinciler emperyalizme aracılık eder, ikinciler Türk insanını kendi halinde düşünemez duruma sokar, milli tarihten ve toplumdan koparır ve bölücü, parçalayıcı, maceracı bir istikamete sürükler. Milliyetçi  Hareket , Türk tarihinden , Türk milletinin binlerce yıllık mazisinden sürükleyip  getirdiği kıymet hükümlerinden  kuvvet  alır; ideolojisinin temeli bu kutsal kaynaktır.Onun için Milliyetçi Hareket   yerli ve yüzde yüz  milli bir görüştür.

Yabancı ideolojilerle savaşacak tek güçlü ideoloji, Türk Milliyetçiliği ideolojisidir. Türk Milliyetçiliği ideolojisi, iktidar olmadıkça, meselelerin görülüp, çözümlenmesi mümkün değildir. Millet ve ülkemizi bölüp yıkmak isteyen her türlü yabancı ideoloji zehirlerinin panzehiri, Türk Milliyetçiliği ideolojisidir.

Milliyetçi Hareket, insan sevgisine, tam demokrasiye inanır. İnsanlığa düşman, insanlığı bölücü her sistem ve ideolojiye karşıyız. Amacımız, milli sınırlarımız içinde yaşayan bütün yurttaşlarımızı, hiçbir ayrım yapmaksızın, din, mezhep ve ırk farkı gözetmeksizin kucaklamak, sevmek, insanca yaşama şartlarına kavuşturmaktır. Millet ve ülke bütünlüğümüzü bölücü, her türlü sınıfçı, mezhepçi ve ırkçı sistemlerin amansız düşmanıyız. Sınıfçı sosyalizme, kapitalizme, bunların birer sapması olan komünizme, faşizme ve nasyonel sosyalizme karşıyız. Başka milletlerin bir kültür ve tarih ürünü olan bu yabancı ideolojilerin Türk devlet felsefesinde yeri yoktur.

Faşizm, Nazizm ve Milliyetçiliğimiz

   Türk milliyetçiliği, Türk milletine duyulan derin sevgi ve inançtan kuvvet alan bir duygu ve şuur halidir.Türk milletinin hür ve bağımsız olarak yaşamasını, yükselmesini gaye edinen bir harekettir.Türk milliyetçiliği binlerce yıllık  şanlı, şerefli bir tarihe sahip bulunan Türk milletinin her türlü esaret zincirinden kurtulma ülküsünün adıdır.Biz Türk milliyetçileri olarak, milli gayelerimizi siyasi bir hareket haline getirmek üzere çabalara girmiş bulunmaktayız.. Türk milletinin içinde bulunduğu düşkünlük halinin devamında yarar umanlar ve Türklüğün son bağımsız kalesi olan Türkiye’yi tarih sahnesinden silmek isteyenler, Türk milliyetçiliğinin can düşmanlarıdır. Bunlar , Türk milliyetçiliğini kötülemek ve Türk milliyetçiliğinin siyasi aksiyonu olarak ortaya çıkan  Milliyetçi Hareketi baltalamak için ona çeşitli iftiralarla  hücum etmektedirler.Türk milliyetçileri aleyhinde bugüne kadar her çeşit iftira ve yalan söylenmiştir.Bu iddia ve ithamların birçoğu birbirine zıt olmakla beraber gerek Türk kamuoyunu , gerek dünya kamuoyunu  aldatmak için hepsi de ısrarla kullanılmıştır.Türkiye’yi kızıl emperyalizmin kölesi haline getirmek için  çalışan komünistler ise, Türk milliyetçiliğinin amansız düşmanlarının ön safında gelmektedirler.

Bunların Türkiye’de durmadan tekrarladıkları iki öcü vardır.Biri  -nazizm-, diğeri de –faşizm- ,  her fırsatta ayaklanırlar.’’Faşizme karşı el ele’’ ,yahut , ‘’ Irkçılar , kafatasçılar memleketi bölüyor’’ diyerek yaygara koparırlar.Böylece kendileri, hümanizmi (insaniyetçilik), demokrasiyi , eşitliği savunan , bu kavramları korumak için çabalayan kişiler gibi gözükürler.Sol basın, sol’un  kontrolündeki  radyo, televizyon ve yalınkat aydınlar da koroya katılıp faşizme ve nazizme karşıyız diye veryansın ederler.Böylece komünizm meşru ve mübah hale getirilmek istenir.

Faşizm, İtalya’ya mahsus, korporatif bir sistemdir, hem de Marksistlere karşı bir reaksiyon olarak eski bir Marksist tarafından kurulup yürütülmüş bir harekettir.

Nazizm ise, Avrupa milletleri arasında kökü hayli eskilere dayanan, ‘’Ari ırkın üstünlüğü’’ ve ‘’Antisemitizm’’ ilkelerini siyasi bir tatbikat haline getiren  Hitlerin, Cermen ruhuna uygun doktrinidir.

Manevi görüş bakımından faşizm, Katolik, nazizm anti  klerikaldir .Dine karşıdır.Bunlar zaaf ve kuvvetli ile başka cemiyetlerin, başka milletlerin düzenleridir.Faşizm 19.yüzyıla kadar Avusturya, Fransa, İspanya arasında veraset yoluyla el değiştirmiş, bir türlü devlet yapısına girememiş, bir milleti toparlamak  ve istilacı bir karaktere kavuşturmak emeliyle düşünülmüş prensiplerdir.

Cermenler Avrupa’yı istila ettikleri günden beri başka milletler üzerinde hakimiyet kurmuş, onları hüküm altında tutmuş olmalarına rağmen kendileri tek bir devlet  ve merkezi bir otorite  etrafında toplanma vasfına  ancak 19. yüzyıl sonlarında Bismark’ın dehası sayesinde erişen bir millettir.Tek devlette yaşamaya alıştırmak ve bunun için de  dışta ve  içte düşmanlar olduğunu propaganda ederek, milli tesanüdü sağlamak için ortaya atılmış bir görüştür.

Naziler, bütün iyi şeylerin Cermen ırkı tarafından yapıldığını , Cermenlerden gayri ırkların veya karışmış ırkların kötü vasıfta olduğunu iddia ederler.Dünyaya dağılmış Yahudilerin dünyayı fesada verdiğine inanırlar  ve dünyayı düzeltmek için de fesat menbaı saydıkları Yahudileri imha etmeyi  ve  diğer aşağılık kavimleri Cermenlere köle yapmayı düşünürler.

Antisemitizm (Yahudi düşmanlığı)  bütün Avrupa’da ve Hıristiyan dünyasında yaygındır.İsa’nın ‘’Allah’ın oğlu  ve Allah’’  olduğuna inanan ve İsa’nın Yahudiler tarafından  çarmıha gerilmesini  en büyük günah sayan Hıristiyanlığın ruhunda, bu günahın suçlularını cezalandırmak ve İsa’nın intikamını almak inancı, 2000 senelik bir köke maliktir.Bu sebeple bütün Avrupa  devletleri zaman zaman Yahudi katliamları yapmış, kitle sürgünleri  tertiplemiştir.Hitler ve Nazi erkanı , kendileri antiklerikal olmalarına rağmen bu hissi, siyasi hareketlerinde manivela olarak kullanmışlardır.

Görülüyor ki, Nazizmin Cermen cemiyetinde, faşizmin İtalyan cemiyetinde tarihi kökleri vardır ve bu kavimlerin sosyal psikolojisi ile uyuşmaktadır. Türkler tek devlet fikir ve tatbikatına en erken erişmiş millettir. Millet ve  Milliyet şuuru, bölgecilik, aşiretçilik, mezhepçilik gibi meselelerin  daima üstünde olmuştur.Hatta Türklerin, Asya, Avrupa ve Afrika‘da imparatorluklar kurduğu çağlarda bile devlet yine de tek olarak kabul edilmiş, doğudaki ‘’Karakurum Han’’ bütün Türk aleminin büyük hakanı sayılmıştır.Fatih’in  İstanbul’u fethini müteakip  büyük  Hakanlık  batıya geçmiştir.

 

Leave a comment