Cemal YAVUZ: ÖLÜMÜNÜN 2. YILINDA SADİ AĞABEY
ÖLÜMÜNÜN 2. YILINDA SADİ AĞABEY
Cemal YAVUZ
Şair-Yazar
Ülkücü camianın “Sadi Ağabey” diye tanımladığı Sadi Somuncuoğlu, kökeni Horasan erenlerine dayanan ve Osmanlı Devletinin kuruluş yıllarında yetişen büyük velilerden olan Somuncu Baba’nın torunlarındandır. Kendisini Türk – İslâm davasına vakfetmiş, bir dava adamı, bir “Türkmen Beyi”dir.
1940 yılında Aksaray’da doğmuş, 1962 yılında Ankara İktisâdi ve Ticarî İlimler Akademi’sinden mezun olmuştur.
Sadi Ağabey; Öğrencilik yıllarında Osman Turan’ın Genel Başkanı oluğu Türk Ocakları ile tanışmış ve ocağın gençleri arasında yer almıştır. Tarihi Türk Ocağı binasında Osman Turan, Alparslan Türkeş, Galip Erdem, Necdet Sançar ve Zeki Sofuoğlu’nun seminerlerine katılmıştır. Bu seminerlerde Türkçülük bilinci daha da gelişmiş ve olgunlaşmıştır.
Gönlü Türk milletine hizmet ateşiyle yanan Sadi Ağabey; 1967 yılında, içinde Alparslan Türkeş’in de yer aldığı Cumhuriyetçi Köylü Millet Partisine girmiş ve bu partinin Gençlik Kolları Genel Başkanı olmuştur.
Solun ve komünist gençlerin okullarda, sokaklarda, hâkimiyet kurmaya çalıştığı bir dönemde Alparslan Türkeş Bey’in talimatıyla 1968 yılında kurulan Ülkü Ocaklarının kurucuları arasında yer almıştır.
12 Mart 1971 tarihine kadar da ülkücü gençliğin eğitim ve teşkilâtlanma çalışmalarını yürütmüştür.
1969 yılında yapılan genel kurulda Cumhuriyetçi Köylü Millet Partisi (CKMP)’nin adı deştirilerek Milliyetçi Harekât Partisi (MHP) adını almış, Sadi Bey’de Genel İdare Kuruluna girmiş ve Genel Sekreter Yardımcısı olmuştur. Aynı yıl içinde Kültür-Bilim ve Teknik Merkezinin (KÜBİTEM) kurulmasında ve faaliyet göstermesinde yer almış, üniversite öğretim üyelerini bu merkezde toplanmasını ve gençliğin meselelerinin bilimsel olarak ele alınıp tartışılmasını sağlamıştır.
Töre, Bozkurt ve Devlet dergilerinin yayınlanmasında bir fiil görev almış, birçok makale yayınlamış, birçok konferans vermiştir. Ben de kendisini 1972 yılında bir lise öğrencisi iken Devlet Dergisi vasıtası ile tanıdım. O’nu, mütevazı kişiliği, fikri yapısı, vatanına ve milletine bağlı bir dava adamı, bir Türkmen Beyi olarak gördüm. Fırsat buldukça onun ve sohbetlerine katıldım. Ondan aldığım feyz ve cesaretle ülküdaşlarımla Ankara’da Etlik-Ayvalı Ülkü Ocakları’nı kurdum. Bu ocaktaki başkanlığım döneminde kendisinden çok yardım ve destek aldım.
Töre, Bozkurt ve Devlet dergileri, biz Türk milliyetçisi gençlerinin fikir kaynağı olmuş, âdeta bizlerin manevi gıdası haline gelmişti. Onlar ve bu dergilerin yazarları sayesinde biz gençler olgunlaştık, geliştik. Fikirlerimizi yurdun her tarafında yaymaya başladık. Gençler büyüyüp geliştikçe MHP de büyüdü gelişti. Sadi Ağabey;1977 yılında yapılan milletvekilleri genel seçiminde Niğde Milletvekili olarak parlâmentoya girdi. Süleyman Demirel’in Başbakanlığında kurulan hükümette devlet bakanı oldu. MHP Genel Başkan Yardımcılığı da yapan Sadi Ağabey, bütün ülkücüler gibi o uğursuz kara eylülle karşı karşıya geldi.
Amerikan’ın Ankara’da ki CİA görevlisi Paul Henze’nin, Amerikan Başkanı Jimmy Carter’e 12 Eylül 1980 darbesi hakkında bilgi verirken, “bizim çocuklar” dediği darbecilerin ülkücü vatan evlâtlarımızı zindanlara atarak çeşitli işkencelere tabi tutuğu günlerde Sadi Ağabey de tutuklanmış hapse atılmıştır. Ama O, darbeciler karşısına eğilmemiş dimdik ayakta durmuş, Başbuğ Alparslan Türkeş salona girince ülkücü gençlerle birlikte ayağa kalkarak İstiklâl Marşı’nı söylemiştir. Sonuna kadar davasını savunmuş, haklılığını ortaya koyarak beraat etmiştir.
Dışarı çıkınca da davasına kaldığı yerden devam etmiştir. 1988 – 1995 yılları arasında siyasetten uzak durmuş, 1994 -1995 yıllarında Türk Ocakları Genel Başkanlığını yapmıştır.
1995 yılında yapılan seçimlerde Anavatan Partisinden (ANAP) Aksaray milletvekili seçilmiş, daha sonra ANAP’tan ayrılarak MHP’ye katılmış, MHP Genel Başkan Yardımcısı olmuştur.
1999 Seçimlerinde de MHP’den aday olmuş, Aksaray milletvekili olarak yine parlâmentoya girmiş, 57.Koalisyon hükümetinde devlet bakanı olmuştur.
Bir Türk milliyetçisinin Cumhurbaşkanı olma şansının bulunduğu bir dönemde partisi bir cumhurbaşkanı adayı çıkarmamıştır. Partisinin bu sessizliği karşısında kendisi aday olmuştur. Fakat kendi partisi tarafından darbeye maruz kalmış ve Devlet Bakanlığı görevinden de azledilmiştir.
Partisinden ayrılan Sadi Ağabey, yılmadan yıkılmadan ülkü yoluna devam etmiş, Türkçülük bayrağını daha yükseklere çıkarmak için Milli Düşünce Merkezi’ni kurmuştur. Ülkücü ve Türkçülük hareketinin bir arşivcisi ve fikir babası olarak kitap ve makale yazmaya devam etmiştir. Yayımlanmış yedi tane kitabı bulunmaktadır. Milli Düşünce Merkezi’nde tecrübelerini de ortaya koyarak birçok milli meselenin de öncüsü ve önderi olmuştur.
Ne yazık ki, her canlı gibi O da kanser hastalığına yakalanmış, bu nedenle Milli Düşünce Merkezi’nin çalışmalarını uzun süre evinden izleme mecburiyetinde kalmıştır. Hastaneden çıkıp evinde dinlenmeye başladığı dönemde kendisine “geçmiş olsun” ziyaretine gittim. Yine O’nun, hastalığına ve yaşına rağmen Türk milletinin dertleriyle dertlendiğini ve ülkemizde cereyan eden olaylar karşısında üzüldüğünü gördüm.
Ülkücülerin ağabeyi, bir Türkmen beyi, devlet adamı, fikir ve aksiyon adamı Sadi Ağabey, yakalanmış olduğu hastalığını yenemeyerek 28 Şubat 2022 tarihinde Başkent Hastanesi’nde vefat etmiştir. Cenazesi T.B.M.M.’ne getirilmiş, oradan yapılan tören ve Kocatepe Camisinde kılınan cenaze namazından sonra Aksaray’a yolcu edilmiştir.
Cenazesine siyasî MHP dışındaki siyasi parti liderleri, sivil toplum örgütleri ve büyük bir kalabalık katıldığı halde, bir ömür hizmet ettiği, birçok görevlerde bulunduğu MHP’nin Genel Başkanı Devlet Bahçeli katılmamıştır.
Aksaray’da Somuncu Baba Külliyesi ve Kültür Merkezi’nde tekrar cenaze namazı kılınan Sadi Ağabey, Evrak Kabristanlığına defnedilmiştir.
Ölümünün ikinci yılında, mekânının cennet, yattığı yerin nur olması dileği ile minnet ve şükranlarımı sunarım.
***
Anısı İçin Yazılan Şiir:
SADİ AĞABEY
Bir ülkü çınarı ve de gerçek bir Türkmen Beyi,
Ömrü boyunca verirken milli mücadeleyi,
Bu gün kaybettik, dava adamı Sadi Ağabeyi,
Mekânı cennet olsun. Yattığı yer nurla dolsun.
Başbuğ’um Alparslan Türkeş’in dava arkadaşı,
Ağabey diye anardı onu her ülküdaşı.
Uçup gitti, milli mücadelenin mihenk taşı
Mekânı cennet olsun. Yattığı yer nurla dolsun.
Anadolu mimarı, Somuncu Baba torunu,
Türk milliyetçiliği ile çizmişti yolunu.
Dualarla uğurladık Sadi Somuncuoğlu’nu,
Mekânı cennet olsun. Yattığı yer nurla dolsun
Anadolu’nun yiğit delikanlısı, Bozkurt’u,
Yirmili yaşlarında ülkü ocağını kurdu.
Son nefesinde dahi düşünüyordu bu yurdu.
Mekânı cennet olsun. Yattığı yer nurla dolsun.
Türk milletin hizmetinde bir amaçtı siyaset,
Asıl amaç devleti yaşatmaktı, ebet müddet,
Bir ömür onu yaşatmak için gösterdi gayret.
Mekânı cennet olsun. Yattığı yer nurla dolsun.
Ömrünü Türk Milliyetçiliği için vakfetti,
Fikir kaynağı, çıkardığı Töre ve devletti.
Başbuğ’un yanına şanla, şerefle o da gitti,
Mekânı cennet olsun. Yattığı yer nurla dolsun.
Türk milletinin emrinde samimî bir Müslüman,
Turan, onun gönlünden fışkıran en büyük vatan.
Türk – İslâm davasından, vazgeçmedi hiçbir zaman.
Mekânı cennet olsun. Yattığı yer nurla dolsun.
Varın selâm söyleyin Ötüken, Tanrı Dağı’na,
Başbuğ’um, Sadi Ağabey mi de alıp yanına,
Oturdu, , Metehan’ın, Atatürk’ün otağına.
Mekânı cennet olsun. Yattığı yer nurla dolsun.
Cemal YAVUZ