# Etiket
##GENEL

2 bin 812 Elma ve Bıçak / Adnan ŞENEL

 2 bin 812 Elma ve Bıçak
Adnan ŞENEL
12 Eylül’ün müsebbibleri hakkında dava açıldığı bugünlerde, iki yıl önce gridergi.com’da yayınladığım yazıyı, gündeme binaen burada da paylaşmak istedim…
***
“Biz darbeyi bir yıl önce yapacaktık ama şartların olgunlaşmasını bekledik” demişti Kenan Evren darbe sonrası bir açıklamasında… Şartların olgunlaşması… Yani ağaçtaki elma olgunlaşacak ve yere düşecekti ki, darbe gerekli ve meşrü olsun… Oldu da netekim!
Aksiyon Dergisi 12 Eylül ile ilgili raporu elde etmiş. ve “Türkiye’deki Anarşi ve Terörün Durumu” adlı, dönemin Genelkurmayınca hazırlanan raporunu ele almış… İlginç ve ibretlik bir analiz…
12 Eylül öncesini hatırlayanlar ve bizzat yaşayanlar çok iyi bilir ki, o karanlık dönem Türkiye’yi uçurumun eşiğine getirmişti. Kurtarılmış mahalleler, iki kampa ayrılmış polisler, öğretmenler, doktorlar… Kardeşin öz kardeşini başka görüşte olduğu için vurduğu; annelerin okul kapılarında beklediği ve günde ortalama 20 kişinin can verdiği o dönem
Darbe “oh” dedirtmişti gerçekte… Halk rahatlamıştı. Anarşi ve terör “bıçak” gibi kesilmişti. Artık gençler ölmüyor, öldürmüyordu. Silah, süngü, postal ve askeri mahkemeler vardı ve bir anda her şey süt liman olmuştu. Yani; artık günde 20 kişi ölmüyordu; olaylar sona ermişti ve halk derin bir nefes almıştı…
Her şey iyi güzeldi ama insanın kafasında bazı sorular oluşuyordu. Darbe öncesi hemen bütün illerde sıkıyönetim vardı; yani asker zaten bu illerde söz sahibiydi, etkindi ve son derece güçlü yetkilerle donatılmıştı. Buna rağmen anarşi ve terörün niçin önüne geçilemiyordu? Darbe ile sıkıyönetim arasında bu denli önemli fark var mıydı?
Dönemin Başbakanı Demirel darbe sonrası bu soruyu soracaktı: “11 Eylül’de akan kan nasıl oldu da 12 Eylül’de bıçak gibi kesildi?” Yine aynı Demirel sıkıyönetim hüküm sürerken askerlerin başındaki Kenan Evren’e “Sen o sıralar Antalya’da tapu müdürü müydün?” diye soru yöneltiyordu…
Tabii ki tapu müdürü değildi o dönem Evren… O sıralar elmalarla ilgileniyordu belki de; olgunlaşmış mı yoksa daha ham mı diye kalite kontrolü yapıyor olmalıydı…
“Bir yıl önce yapacaktık” diyor ya Evren, o geçen sene içinde tam 2 bin 812 can gitmiş. O kadar ailenin ocağına ateş düşmüş… Olgunlaşmanın bedeli tam 2 bin 812 can…
“Ne yani, bir sene önce mi yapılsaydı darbe?” şeklinde bir mantık çıkıyor buradan… Evet… Aynen öyle… Darbelere külliyen karşı biri olarak diyorum ki, evet, aynen öyle.
Çünkü, zaten kafaya konmuş darbe… Niyet çok önceden ortaya konmuş. Yani, kaçınılmaz akıbet…
Öyleyse, madem ki bu nane yenecek, niçin bir sene daha beklediniz de bu kadar gencin heba olmasını seyrettiniz? Bir sene önceki ölen genç sayısının darbenize meşruiyet kazandırmayacağını mı düşündünüz? Hesabınızı ölenlerin sayısına mı endekslediniz?
O halde keşke biraz daha bekleseydi Kenan Evren… Bir sene bekleyip 2 bin 812 kişinin canı üzerinden yedi yıl devlet başkanlığını kaptı; bir sene daha bekleseydi, bir katı daha fazla insan ölürdü ve bu vesileyle 14 yıl kalırdı o çok sevdiği makamda… Hata etmiş. Daha çok elma olgunlaşırdı ve çürürdü oysa…
Bu ülkede hala birileri darbe şakşakçılığı ve yardakçılığı yapıyor ne gariptir… Fakat onların şansı pek yok gibi; çünkü ortada olgunlaşması beklenen elmalar yok artık…

Leave a comment