# Etiket
##GENEL

Cuma Rüyası veya Rüya Cuması / Ergun GÖZE

Cuma Rüyası veya Rüya Cuması

Ergun GÖZE
Rahmetullahi aleyh

21.02.2003

CAĞALOĞLU’NDAYIM. Bakıyorum gazeteler değişmiş. Hiçbirinde çıplak resim yok. Alacalı bulacalı renkler ve fotoğraf karmaşası da kalmamış. Geometrik bir düzen var sayfalarda ve renkli, fakat rahatlatıcı fotoğraflar. Etrafımdaki insanlarda da büyük değişiklik var. Herkesin yüz hatları sakin, gözleri ışıklı… Giyinişleri de fakir zengin herkesinki temiz ve düzgün.

Kadın erkek herkes tanısın tanımasın birbirlerini selamlıyor. Kadınların başlarını örteninde de örtmeyeninde de bir ‘hicap’ duygusu belli oluyor. Kolkola girenlerin bir aile teşkil ettikleri edeplerinden belli. Hele başı örtülü öpüşenlerden ortada kimseler yok. Sokaklar da tertemiz.

Erkekler de aynı, temiz giyiniş ve olgun hareket tarzı içinde. Sakallar, bıyıklar mübalağasız ve çok bakımlı. Alınlar ufuklu. Bütün şehrin üzerine bir sekinet inmiş. Herkes fevc fevc Cuma’ya gidiyor. Ben de katılıyorum. Parfüm kokan yıkanmış sokaklardan geçerek Sultanahmet Camii’ne geliyoruz. Camiye yaklaştıkça gül kokusu artıyor. Cami gül deposu sanki.

Ayakkabı işi halledilmiş. Kalabalık var ama, gürültü ve telaş yok.Temeline padişahın toprak taşıyıp taş döşediği muhteşem mabet altı minaresiyle muhteşem. Şairimizin dediği gibi ‘Pırlantadan kubbeler belki bir milyon kırat’. Herkes dünleri bu günü ve yarınları iyisiyle kötüsüyle birbirine bağlayan bir hikmet anlayışı içinde, camideki mesut yerini alıyor.

Kimseyi cehenneme göndermiyor

PESTENKERÂNİ vaaz yok. Kur’an okunuyor. Ama ne kadar güzel. Enderunlu mu? Hendekli mi? Hasan Akkuş mu?
Sadece bulutların değil, galaksiler yani kehkeşanların bile kapıları bir bir açılıyor. Hayatın, ölümün, dünyanın ve ötesinin, iyinin ve kötünün kısacası insanın manası ve macerası kalplere siniyor.

Hatib efendi, haykırmıyor, bağırmıyor, hele hele politika hiç yapmıyor. Kimseyi cehenneme göndermiyor. Sadece ve sadece İslam’ın ve O’nun Yüce Peygamberinin ahlaki mesajını sözleriyle tebliğ hali tavrıyla telkin ediyor. Böylece bütün cemaati kavrıyor. Bakıyorum turistlere de bir yer ayrılmış. Onlar da ciddiyetle ve adeta gıptayla ve duygulanarak Müslümanları ve ibadet edişlerini seyrediyorlar. Sadece yapının değil insanlarının güzelliğine de şahit oluyorlar.

Hatip efendi para yardımı istemiyor, o muhteşem adalet ayetini okurken ‘İnnellahe’ diye boğulurmuşcasına teganniye başlamıyor ama vakarla, içe nüfuz edici ve adeta ayeti tercüme edici bir tonda tilavet ediyor: Arapça bilmeyenler bile anlıyor ‘Allah kullarına adaleti ve güzel tavrı ve yakınlarına cömertliği emreder ve her türlü fuhuşu, kötülüğü yasaklar ve tutasınız diye öğüt verir.’

Dışarı çıkarken itiş kakış yok, dışarda ‘tepsiye pilav yığar gibi atılan paraları para toplayan yok’ ‘Arsız esnaf tavırlı kimse yok’. Sadece ‘Cumadan sonra rızkınızı aramak üzere yeryüzüne dağılın’ emrine uyarak kimi laboratuvarına, kimi kütüphaneye, kimi memuriyetine, kimi ticaretine insanlara hizmet etmek, iyi hareketlerde bulunmak iradesiyle canlanmış, dirilmiş ve yenilenmiş olarak koşuyor.

‘Unutmağa başladığım memleket’ diyor şair ‘yüzlerde nur ekinlerde bereket’. 

Rüya gibi belki ondan da öte bir şey. Ama ‘Olsun ben o rüyaya da bin canla inandım’.

Cuma yazısı isteyen okuyucularımın cumaları mübarek olsun.

1 Yorum

  1. Kılıçkıran
    01st Ağu 2012

    Yüce Mevlam gani gani rahmet eylesin.Makamı cennet olur inşaallah.

Leave a comment