Kitabın başında “Bu bir 12 Eylül romanı” yazıyor. Bu yazmasa da kitabın kapağındaki kan lekesi, Mamak’ta yargılanan bir dönemin (aslında tarih boyunca) devletini, milletini, mukaddes bildiği her şeye karşı kanını, hayatını ve rahatını feda eden Türk milletinin dürüst insanının, yani ülkücü gençliğinin resmini görmek, kitabın konusunu anlatıyor.Ülkücü camia, 12 Eylül sonrası sustu, konuşmadı, yazmadı. Bunu kimisi o günlerin travmasını yeniden yaşamamak için, kimisi çocuklarına öğretmemek, onları korumak(!) istediğini söylediği için, kimi ataletten, kimi davanın sahipsiz kalışından duyduğu ümitsizliğin sonucu olarak (bir çok başka gerekçe bulunabilir, yazılabilir) bu konuyu gündeme getirmediler. Ancak artık vakit bunun için geçti ya da geçiyor. Her zaman öne çıkan ve bunun için de uygun maddi-manevi ortam önlerine hazırlanan sol, devrimci, bölücü kesim o dönemleri yazdı, film çekti, dizi yaptı ve henüz 18 yaşına bile gelmemiş gençlere bir dönemin banka soyguncusu, devlet yıkıcısı ve bölücüsü Deniz Gezmiş ve arkadaşlarını bile idol haline getirip sundu.Ülkücü camia çok az sayıda ve son yıllarda yavaş yavaş ortaya çıkan yazı veya romanlarla bu ortama adımını atmaya başladı, geç verilmiş bir karar olarak. Adnan Şenel gibi usta bir roman yazarının yazdığı bu akıcı, sayfa sayısına inat bir oturuşta elden bırakılmadan okunan kitap bu eksikliği biraz telafi edecek.Kitap iki bölümden oluşuyor: 1. Bölüm “elma”, 12 eylüle kadar olan terörün dehşeti ve devlete karşı olan yıkıcı faaliyetler, inançlı ve imkansızlıklar içindeki ülkücü camia. 12 Eylül 1979 da karar verilen ancak “elmalar henüz olgunlaşmadı” denerek biraz daha terörün can almasına fırsat ve imkan verilen dönem. 12 Eylül 1980 sonrasında yaşanan resmi eller aracılığı ile yapılan haksız, kasıtlı ve “eşitlik” adına denilerek devletin kendi çocuklarını yemesinin hikayesi, yani “bıçak”. Çok sayıda masum kahramanın varlığı ve dramı yanında Ömer’de ve İsmail’in dramında gözyaşlarını tutmak mümkün değil.Kitapta çok sayıda tanıdık isim var. Şahsiyetlerin bir kısmı gerçek rollerinde ve isimlerinde, bir kısmı isimler verilmeden sembol kişilikler üzerinden, ancak gerçek dramlardan oluşturulmuş. Özellikle Ankara ve Cebeci civarında hayatını geçiren bizim gibi gençlik için bu kitap hatıralar yumağı olarak kitaplığımızda yerini aldı.Simdi bir görev düşüyor ülkücü camiaya: O döneme ait bir şeyler taşıyan herkesin eline kalemi alıp yazması. Yazmayan ve küsüp kenara çekilenler, yazmadıkları gerçekler için vebal ödemek zorunda kalacaklardır çünkü.

ELMA VE BIÇAK, Ş. Adnan Şenel, Kurgan Edebiyat, Ankara, 2012, 1. Baskı, 525 sayfa.