# Etiket
#Öneriler #Tarih

Tarafsızlık / Dündar TAŞER

Tarafsızlık

Dündar TAŞER

«Bîtaraf olan bertaraf olur.»

Yukardaki cümle Atatürk’ündür. Milli meselelerde, beynelmilel münasebetlerde, yeri, yönü, tutumu belli olmayı öğütlemek için söylenmiştir. Türk milletine, Türk idarecisine özellikle Türk gençliğine  iradeli, ka­rarlı, inançlı olmayı telkin etmek istemiştir. Kendisi de hayatı boyunca kimseyi şüphe ve tereddütte bırak­mamış, kanaatını ve tarafını açıkça ortaya koymuştur. Mesela, iç politikasında Türk milliyetçisidir, bu husus­ta hiç bir tâvize ve uzlaşmaya razı olmamıştır.

Okul kitaplarından, tarih kongresine kadar bütün kültür faaliyetlerini bu yöne çevirmiş, milliyetçilik an­layışını vatandaşlık ölçüsü içine hapsetmemiş, kendi­ni Türk bilen, Türk olma şuurunu taşıyan bütün kişile­ri kavrayan bir mefhum olarak almıştır.

..Bizim Mustafa Kaplan’ın bir hikayesi var, sık sık anlatır: «Sadrazam sefere giderken yerine bir kaymakam bırakmak için bütün erkân-ı devleti toplamış. Se­ferin  süresi, seferin yolu, ikmali tahliyesi bu zaman içinde yurdun emniyet ve asayişi hakkında alınacak tedbirleri müzakere etmişler, herkes kanaatını arzet­miş, sonunda vezire söz sırası gelince, ‘Efendim’ de­miş ‘lspanağa narh koymak lazımdır.’  Herkes birbi­rine sormuş, toplantı dağılınca kahyası gelip vezire ta­riz etmiş. ‘Bu nasıl teklifti efendim, yeri var mı ıspa­nağın şimdi..’ demiş. Vezir sakalını sıvazlayıp ‘Sen an­lamazsın’ diye kurnaz kurnaz gülmüş,‘Başka şey söy­lesem olmazdı, tarafımı belli ederim, kimi lehimde ki­mi aleyhimde konuşurdu, amma şimdi kimse bana karşı olamaz.’ demiş, az sonra da vezire sadaret kah­yası olduğu fermanı tebliğ edilmiş. »

Bu hikaye, bir zamanların, tarafsızlar için yaptığı bir hicviyedir. Atatürk’ün bütün derdi bu tarafsızlığı imha idi. Kendi hayatında da hiç tarafsız kalmamıştı. İyi veya kötü, ister beğenin, ister kızın amma bütün ömrünce tarafı olmuştur.

Tarafsızlığı ihya etmek, tarafsızı taltif etmek, ta­rafı olana ters bakmak, ondan kaçmak, onu yok et­mek, Atatürkçüyüm diyenlerin metodu olabilir mi? Oluyor işte. Gül ile zakkuma, ayrık otu ile buğdaya fark gözetmeden su veren bahçıvan, kuzu ile kurt ara­sında tarafsız çoban, kaatille yaralı arasında seyirci duran polis nasıl olmazsa, milliyetçi ile komünist ara­sında tarafsız davranmış, idareci de olamaz. Nizamla anarşi aynı gözle görülemez.

Bir milletin kaderi,bir devletin varlığı, bir vatanın bütünlüğü tehlikede iken, tarafsız, ilgisiz, bigâne duranlardan da tedbir istenmez, istenmemelidir. İs­tenirse hata olur. Devlet idaresinde ise hata, cinayetten de kötü sonuçlar verir.

Bir komünist devlet, milliyetçiye karşı, komüniste taraftar olmaya mecbur olduğu gibi, Türk devleti de, milliyetçiye taraftar, komüniste karşı olmaya mecburdur. Komünist devleti komünist adamlar idare eder, tarafsız değil, milli devleti de tarafsızlar değil, milliyetçiler yönetir.

Nasıl, her komünistim diyeni,. Çin’de komünist say­mıyorlarsa, her milliyetçiyim diyen de Türkiye’de milliyetçi sayılmaz.

Tarafsız profesör, tarafsız memur, tarafsız politikacı olamaz, Türkiye’de Türkçü, milliyetçi olmak şarttır, zarurettir.

Bîtaraf olan bertaraf olmalıdır.

2 Ağustos 1971, DEVLET.

Leave a comment