# Etiket

Filistinli Çocuk / Abdullah KILAVUZ

سيهاد elimde kanlı bir harita, satranç tahtası gibi dizilmiş şehirler kulağımda tank paletlerinin gıcırtısı düşümde dar ağaçları, tüfekler yürüyorum uykuya dalmış gibi her köşe başında kıyam durmuş kabirler yıkık mabedler, sahipsiz minberler yakılmış kitaplar, kanlı rahleler   aklımda çifte su vurulmuş çelikler sınır boyları, dizginsiz atlar, sipahiler ruhumda Filistin, esaret vehmi, kör bıçaklar İsmail ve […]

Abdullah KILAVUZ: Ülküsü Ülkesi Olan Bir Dava Adamı: Alparslan Türkeş

Ülküsü Ülkesi Olan Bir Dava Adamı: Alparslan Türkeş Abdullah KILAVUZ Kâh tabutluklarda ölüme terk edilen mahkum, kâh bin dokuz yüz altmış askeri darbesini radyodan ilan eden kudretli albay, kâh askeri mahkemelerde idamı istenen bir siyasetçi, kâh evlatlarım dediği gençlerin binlercesini kendi elleriyle toprağa veren acılı baba, kâh kabe duvarına sırt vermiş bir mümin, kâh Çankaya […]

Kendini Uyutan Adam’dan, “Kendini Unutan Adam”a… / Abdullah KILAVUZ

Galip Ağabey… Sene bin dokuzyüz yetmişiki olsaydı…Ülkenin soğuk savaşının ortasında, sıcacık bir ümitle girmiş olsaydım üniversite imtihanlarına diye düşündüm gece boyu. Anamın dualarıyla birleşseydi kalemimin hakkı, hasbel’kader de olsa kazanmış olsaydım Ankara’nın kurşûni grisinde, mertebesi ve akıbeti önemsiz bir yüksek okulu… Devletin ısıtmaktan aciz, koridorları Ankara ayazıyla kardeş, banyolarından sıcak suların akmadığı, musluk kenarlarının pas […]

Ülkücülerin Alamet-i Farikaları Üzerine / Abdullah KILAVUZ

– Cennetmekan Galip Ağabey’in ve tüm evvel gidenlerin aziz hatırasına..-   Giriş Yerine: Ülkücülük nedir? Kitaplar, makaleler, köşe yazıları, konferanslar, dost meclisleri, çay sohbetleri ve bunların muadili olan ortamlarda defalarca karşı karşıya gelmişsinizdir bu muhkem soruyla… Yıllardır tartışılan ancak net bir cevap vermenin mümkün olmadığı bir durumdur Ülkücülüğün müfredatı. Hatta bu sorunun cevabını bulmak adına, duyduklarıyla […]

Ben Hiç İdama Mahkum Olmadım Anne / Abdullah KILAVUZ

Halil Esendağ ve Selçuk Duracık’ın yiğit hatıralarına; “Derviş oğlu Muhammed” dedi hâkim, “Gereği düşünüldü!” Ağabeyim ayağa kalktı, ben kalkamadım İnfazım okundu yüzüme, anam çok ağladı Ahdim vardı babama, ben hiç ağlamadım Karşıma oturan beyler ve efendiler vermişti kararımı Dinlemedi beni kimse, mecalimi anlatamadım Otuz beş yıl hükmümü koydular cebime Apar topar bindirdiler ringe Babama son […]