# Etiket
##GENEL #Türk-Birlikçilik

Ülkücülerin Alamet-i Farikaları Üzerine / Abdullah KILAVUZ

1239380_577752895634640_1233659522_n

– Cennetmekan Galip Ağabey’in ve tüm evvel gidenlerin aziz hatırasına..-

 

Giriş Yerine: Ülkücülük nedir?

Kitaplar, makaleler, köşe yazıları, konferanslar, dost meclisleri, çay sohbetleri ve bunların muadili olan ortamlarda defalarca karşı karşıya gelmişsinizdir bu muhkem soruyla… Yıllardır tartışılan ancak net bir cevap vermenin mümkün olmadığı bir durumdur Ülkücülüğün müfredatı. Hatta bu sorunun cevabını bulmak adına, duyduklarıyla ve okuduklarıyla yetinmeyip tefekkür yolunu tercih edenler, düşünme sürecinin sonunda ülkücülük tanımlamasında ister istemez yeni bir başlıklar açmaktadır. Bir de ülkücüleri tanımayıp, hariçten gazel okuma seviyesinde olan ve  ülkücüler hakkında kesin hükümler verip tanımlamalar yapanları katınca bu listeye, iş iyice içinden çıkılmaz bir hâl almaktadır.

Ülkücülüğün ne olduğunu anlayabilmek için evvela “Ülkücü” kavramını irdelememiz gerekmektedir… Kimdir bu ülkücüler? Sayısız ideolojinin kol gezdiği ülkemizde, örneğin dillerinden düşürmedikleri“vatan sevgisi” mefhumu üzerinden konuşacak olursak; vatanını seven herkes ülkücü müdür? Ortak paydada buluştuğu diğer topluluklardan ülkücüleri ayırt etmenin kolay bir yolu var mıdır? İlk görüşte “işte bu şahıs ülkücüdür” dedirtecek alamet-i farikası mevcut mudur?

Bu yazının kavramlar savaşında çokluğu teke indirmek veya çokluğa yeni bir cephe daha açmak gibi bir iddiası olmamakla beraber, kısa bir süreliğine de olsa bu kargaşadan sıyrılıp ülkücülüğün güzelliklerini sizlere hissettirebilmektir.
Başarılı olabilirsek ne mutlu bizlere.

I. Okyanus Yürekli Çocuklar  İçin Geç Kalınmış Bir Kaç Söz

Ülkücülerin birinci alamet-i farikası, engin gönüllü olmalarıdır.
İlk olarak insanları severler.
Topraklarımızda yaşayan Türkleri, Kürtleri, Ermenileri ve hatta sayıları bir milyona yaklaşan Suriyeli mülteciyi aynı anda ve hakiki manada (riyasız ve çıkarsız) sevmeyi başarabilmiş, bağrına basabilmiş yegâne topluluktur ülkücüler.
Bir güzel insanlar topluluğudur bunlar…
Irak için dua ederler uyumadan, Kırım için de…
Şam için de kahırlanırlar; Kahire, Kabil, Hakkâri için de…
Onlar için Bosna’da ağlayan çocuk da birdir, Urumçi’de ağlayan da.  Filistin’de tanklara sapan sallayan çocukları da severler, Kerkük’te tankın altında kalıp ezilen çocukları da…
Son günlerde tüm dünya şahit olmuştur ki, Berkin Elvan’a da Burak Can Karamanoğlu’na da aynı anda ağlayabilme yüceliğini sadece bu güzel insanlar başarabilmiştir.
Ellerinden gelse uçurtma yapıp koşacaklar yeryüzündeki tüm çocuklarla…
Çeçenistan için ne kadar gözyaşı döktüklerini içlerinde olanlar bilir, kaç gıyabi cenaze namazı kıldıklarının sayısını ise sadece Allah…
Onlar, Sefarad Yahudilerine yardım eden ataları gibi “geleceğe insanlık adına güzel hikâyeler bırakma” derdindedir. Endülüs için de şiir yazarlar, İstanbul için de…

Tarihe bakış açıları bile memleketimizin diğer insanlarından çok farklıdır. Bu güzel insanlar Timur’u da severler, Sultan Bayezid’i de. Şah İsmail’e de hak verirler, Yavuz Sultan Selim’e de. Abdulhamid “Gök Sultan”dır bunlar için, Enver Paşa “Kahraman”.  İttihat ve Terakki’yi de severler, Osmanlı hanedanını da. Cengiz Han’ı da kabul ederler, Hülagü’yü de.
Atsız’ı da okurlar, Arvasi’yi de. Türkeş’i de severler, Yazıcıoğlu’nu da…

Yere düşmüş bir bayrak gördüklerinde, öpüp gömleklerinin cebine koyarlar, ekmekleri ise kuşlar yesin diye yüksekçe bir yere.
Sadece bunlarla da sınırlı değildir bu güzel insanların sevgisi. Tiftik keçisinden Van kedisine, Kangal köpeğinden kelaynak kuşuna kadar; Rize’nin çayından Giresun’un fındığına, Malatya’nın kayısısından Kahramanmaraş’ın dondurmasına kadar, memleketine has ne varsa sevip benimserler. Türk Halk Müziği dinleyerek coşar, Dilaver Cebeci şiirleriyle hüzünlenirler…

Şimdi sormak lazım, Galip Erdem gibi “Asıl noksanımız, yeterince sevmesini hâlâ öğrenememiş olmamızdır” diyen kaç fikir adamı görmüştür bu ülke? Kaç mısra “Gözlerine baktığım zaman Sitare / Bütün çöllere ay doğuyor”  kadar tercüman olmuştur bu milletin yüreğine?

Abdullah Kılavuz

– Devam edecek…