# Etiket

CAN MUSTAFA ÇEBİ- PESİMİST BİR İSYAN YAZISI OLARAK: SİSYPHOS VE SULARI ISLATAMAYANLAR

Hangi kültür havzasında yeşerirse yeşersin antik dönemlerin mitolojik anlatıları her çağ için insanoğluna referans olabilir. Yazıyla daha sıkı ilişki kurabilmiş toplumların bu konuda daha mahir olduklarını da bir hak teslimi olarak itiraf ve kabul etmek gerekir. Hatta antik dönemlerin anlatıları üzerinden bir metaforlaştırma okuması, bir sembolizm kullanımı edebi anlamda da anlatılmak ve anlaşılmak isteneni estetize […]

Can Mustafa ÇEBİ: ÇEVRECİLİK MİLLİYETÇİLİK İLİŞKİSİ SORUNSALI

Bir ırmak, ormanlık dağ geçitlerinden ve kayalık boğazlardan süzülerek akıyor. Mukaddes devletin bir heyeti bu ırmakta akan suyu işletilmeyerek heba olan bir enerji olarak görüyor. Irmağın aktığı boğazlardan birine bir hidroelektrik santrali yapmak bin kişiye beş yıllık, elli altmışına da uzun vadeli istihdam sağlayacak. Yine bu hidroelektrik santrali devletin on yıllık enerji ihtiyacını karşılamış olacak, […]

Can Mustafa ÇEBİ: Sloganik Dilemma

SLOGANİK DİLEMMA Can Mustafa ÇEBİ Slogan terimi; bir düşünceyi yaymak, bir eylemi desteklemek için ortaya atılan, kısa ve çarpıcı söz olarak tanımlanır. Kısa ve çarpıcı olması sloganın tesirini arttırmada önemli bir etkenken, tanımdan da anlaşılacağı üzere sloganlarda gerçekliğe uyumluluk veya tutarlılık pek aranır özelliklerden değildir. Mesele en kısa ve en etkili şekilde muhataplarını ikna edip […]

Can Mustafa ÇEBİ: Şair ve Siyasetçi Uyuşmazlığı

POETİKA VE POLİTİKE, İMGELEM VE RASYONALİTE ÜZERİNDEN ŞAİR VE SİYASETÇİ UYUŞMAZLIĞI Can Mustafa ÇEBİ   “Başlangıçta Söz vardı. Söz Tanrı’yla birlikteydi ve Söz Tanrı’ydı” diye başlar Yuhanna İncili, sözün önemini vurgular biçimde. Modernite öncesi çağların düşünce biçiminin bir özetiydi aslında bu ifade. Sözün önemi ve sözün edebi bir sunuşla halka aksettirilmesi… Bu aksettirişin ana failleri […]

Can Mustafa ÇEBİ: TÜRK TİPİ MODERNLEŞME VE KAFİRLER CENNETİ

“…Ve eşcardan kapusı ile ve dehliziyle odalar yapmışlar, berg-i sebze ile puşide olmuş eşcarı ve guna-gun şekillere komuşlar ve biir vaz’u hey’et üzre tertib etmişler ki, bi’t-tab rü’yetinde ferah ve sürur müşahade olunur. Bu bağçeyi temaşa etdikde, “ed-dünya sicnü’l-mü’min ve cennetü’l-kafir” mazmun-ı münifinin nükte-i latifi aşikar oldu” … Günümüz Türkçesine çevirir isek : “Ayrıca ağaçlardan […]