Halim KAYA: Ülkücü Hareket, Kitap ve Yayıncılık -Bir Teklif- (1)
KİTAP YAYINCILIĞI,
DAĞITIM
VE KÜLTÜR ENDÜSTRİSİ
BAŞKALARINI KALKINDIRMA, İŞSİZLİĞİN ÖNLENMESİNE KATKININ KİŞİLERE YÖNELİK SOSYAL FAYDASI VE MEYDANA GELEN TOPLUMSAL FAYDA
Halim Kaya
06.06.2021
Bugün geldiğimiz noktada “Ülkücü-Milliyetçi”lerin yapması elzem olan iki görev var. Birincisi okuyan bir ülkücü milliyetçi toplum oluşturmak, ikincisi de okunacak kitap, dergi, gazete gibi kültürel eserler yazmak ve yazılan bu kitap, dergi ve gazete gibi kültürel eserleri basmak ve dağıtmaktır.
Günümüzde faaliyet gösteren özel yayınevleri gördüğümüz ve şahit olduğumuz kadarıyla tamamen ticari amaca yönelmiş ve ülkücü milliyetçiler üzerinden ekonomik bir fayda temin etmenin hesaplarını yapmaktalar. Basılan kitapları her şeyden önce ticari kârlarının nasıl maksimize olacağı endişesini taşıyarak tamamen kâr artışı sağlayacak yönden düşünerek basmaktadırlar. Kişilere ve topluma ilmi ve kültürel faydalar temin edecek, yaygınlaştıracak, öğretecek olan ancak satışı az olacak kitaplara hiç yanaşmamakta ve basmamaktadırlar. Kitap okuyan insanların oluşturacağı cemiyetlerde oluşacak toplumsal faydayı hiç hesaba katmamakta, bu konuda fedakârlığa da yanaşmamaktadırlar. Hiç kârlı bulmadıkları gelir getirmeyen eğitici öğretici kitaplar dışında bastıkları popüler satışı fazla olacak kitapları da fahiş fiyatlara satıp zenginliklerine zenginlik katarak kapitalistleşirken toplumu ihmal etmektedir.
Mevcut durum göstermektedir ki Ülkücü-Milliyetçi camiada da günümüzde söz sahibi olan belli statüleri yakalamış, üst düzey makam mevki unvan sahibi olmuş olanlar bu kültürel hizmeti gerçekleştirememişler, ülkücü-milliyetçi topluma hizmet maksadıyla basın-yayın işleri yapacak, aykırı görüş ve düşüncede mevcut olan rakipleriyle kültürel bir yol takip ederek rekabet edecek, kültürel rekabetin yanında sağladıkları iş imkânlarıyla mensuplarının refahını yükselterek rekabet de edebilecek ekonomik güce sahip olarak kültürel bir birliktelik ortaya koyamamışlardır. Böyle bir çaba göstereceklerinin de emaresi görünmemektedir.
Peki, öyle ise biz Ülkücü Milliyetçiler olarak eli kolu bağlı oturup yeni nesil gelmediği, yetişmediği için mevcutların da tabiatın kaçınılmaz gerçekliği ömrü dolanın birer birer sessiz sedasız (üzerine düşeni yapan fedakar insanlarımızı istisna tutarak) hiçbir iz ve eser bırakmadan aramızdan ayrılarak eriyip yok olmayı mı bekleyeceğiz?
Tam burada, gençlere büyük iş düşmektedir.
Doğrudan kimseye bakmadan, direkt taşın altına elini sokacak, “ben buradayım” diyecek gençlere ihtiyaç vardır.
Özellikle 40 yaş altı gençler hiç sağa-sola bakmadan hemen bu konuda öne geçmeliler. Kimseden bir yardım beklemeden kendi aralarında organize olarak hemen ilk amacı birinci dereceden kâr olmayan Ülkücü-Milliyetçi camiada yeni nesillerin kültürel manada bilinçli yetişmesi, camiamızın aynı kaynaktan beslenerek devamını ve müşterek duygularının yaşatılmasını hedeflenerek bir yayınevi kurmalıdırlar. Bu kâr amacı gütmeyen birinci hedefi kültüre ve millete hizmeti amaçlayan yayınevi, Ülkücü Yazarlar Derneği Genel Başkanı Dr. Hayati Bice ile yaptığımız telefon görüşmelerinde de konuşup hayâllerini kurduğumuz fikirlerden biridir.
Tek başına bir kişi bu kadar büyük sosyal fayda güdecek, kâr amacından ziyade kendini idame ettirecek, eğer artarsa bir ekmek parası olur düşüncesiyle hareket edecek böyle bir kuruma yayınevine yeterli sermayeyi ayırarak ortaya koyamaz. Hem böyle bir yayınevine konulacak sermaye, sermaye koyan kişi veya kişileri etkilememeli, oradan gelecek gelire de ihtiyaç duyacak pozisyonda olmamalıdırlar. Böyle bir yayınevine sermaye koyacak kişiler ama mutlaka kitapları seven ve kitap okuyan, sabit ve istikrarlı gelir sahibi, geçim kaygısı olmayan kişiler olmalıdır.
Konunun daha iyi anlaşılması için örnekleyelim: Kitapları seven ve kitap okuyan 100 kişi 1000’er lira sermaye koyarak sermaye büyüklüğü dolayısıyla oluşacak ve tek başına sermaye koyanın yüklenemeyeceği olumsuz riskleri paylaşabilirler. 100 sermayedar kişi tarafından konulan 1000’er liralarla toplanacak 100.000 lira ile de yayınevi faaliyete geçirilebilir. 100.000 lira sermaye ile faaliyete geçen yayınevi bu sermaye ile 100 farklı kitabı 12.000 bin adet üzerinden, tamamen yayınevlerinin taksitli ödeme, fazla baskı dolayısıyla daha ucuza mal etme gibi imkânlar kullanılarak piyasa çalışma düzeni içinde basılabilir. Daha sonra basılan her kitaptan 1.000 lira sermayeye katkı veren kişilere 100 adet kitap göndererek, sermaye koyucunun sermayesinin dönüşümü sağlanabilir. Sermayedarlar gönderilen kitapları satarak kitabın tanıtımına ya da çevresine hediye olarak dağıtarak toplumun aydınlanmasına katkı da sağlamış olacaktır. Böylelikle sermayedar kişilerin ödedikleri paralarının karşılığı bir şekilde kendilerine ödenmiş olur hem de kitabın satış ve tanıtımı bu yüz kişi üzerinden sağlanmış olur. Kitaba katkı verenler de toplumsal bir hizmet görerek psikolojik bir sosyal fayda sağlamış olurlar.
Bu kültür organizasyonunu büyütmek, genişletmek, yaymak, desteklemek için Ülkücü-Milliyetçi camiada faaliyet gösteren diğer yayınevleri, dergiler, gazeteler için de bir dağıtım şirketi kurulabilir. Çünkü kültürde tekelcilik millete yapılmış ihanettir. Dağıtım şirketi bu sefer ekonomisi iyi olup da iş kurmakta zorlanan ülkücü camiadan kişilere ücreti mukabilinde bayilikler, acentelikler, tek tip standart kitap, dergi, gazete vs. kültürel ürünler satış noktaları isim hakları verilerek daha ucuz bir dağıtım organizasyonu oluşturulabilir. Bu organizasyon ile oluşan iş imkânlarını bir düşünsenize kaç kişiyi kapsar? Bu organizasyonlar da çalışacak şoförleri, kargo görevlileri, büro elemanları, baskı ve dizgi elemanları, satış noktalarındaki satış sorumlusu çalışanların sayısını ve camiamız insanlarına sağlanan iş imkânları… Çalışanların tam bir gönül seferberliği halinde çalıştığı, yaptığı çalıştığı işi kendi işi bildiği, gönüllü hizmet de birbiriyle yarışıp rekabet yaptığı ancak bu fedakârane çalışan herkesin hakları kanunlar önünde kayda geçirilerek korunup teslim edilerek topluca kalkınmayı sağladığımızda şahıslarda oluşacak memnuniyet ve mutluluk, birlik ve dirlik sağlayacak camiamız daha da büyüyecektir.
Yayınevinin ilk faaliyet başlangıç aşamasında kitap maliyetlerini daha düşük tutmak için edebiyatımızın milliyetçi yazarlarının telif ücreti kalkmış eserlerini ilk etapta basarak hem daha az masraflı bir yayın politikası güdülerek hem de klasikleşmiş ve düşük ücret ile basılıp dağıtılan bu eserler üzerinden halka ulaşmak temin edilebilir. Aktüel günümüz yazarlarından basılacak eserler de telif ücreti yerine yazara belli sayılarda kitap verilerek de çeşitlilik artırılabilir.
Yavaş yavaş gelişirken Koronavirüs ile oluşan ve evde karantinaya alınmaları dolayısıyla maruz kaldıkları mecburiyet nedeniyle insanların internetten satın alımlarının artması dolayısıyla birdenbire en fazla ihtiyaç duyulan sektör haline gelen lojistik ve kargo şirketleri ve kurye hizmetleri de organize edilerek bu sektörde hızlı, garantili ve kendi ürününün naklediyormuş gibi her ürünü koruyarak, zarar görmesini engelleyecek bir anlayışa sahip olarak çalışan herkesin SGK güvencesine kavuştuğu bir hizmet anlayışıyla çalışacak bir Kargo şirketi de gelecek vaad eden bir hizmet kolu olarak görünmektedir. Eğer ülkücü gençler çekirdek bir kadro ile kargo ve kurye işleri yapan böyle bir şirket kurabilirlerse şirketi şubelik hakları vererek ve şirket adına ve hesabından kamyon vs. gerekli araçları üreten fabrikalarla anlaşarak nakliye vasıtaları alınarak nakliye filosu büyütülebilir.
Gençler her zaman kendilerine fırsat tanınmadığından şikâyetçi olmakta ve siyasetten sosyal hayata, sivil kültür hayatından iş hayatına kendilerine fırsat sunulmasını istemekte ve beklemektedirler. Bu bekleyiş sırasından gençlerimizin atıl kalan her türlü yetenekleri heba olup gitmektedir. Gençler sorumluluk almalı ve yapacakları başarılı sosyal ve siyasal faaliyetler ile önce çevrelerinin sonra toplumun takdirini kazanarak güven ortamı oluşturmalıdır. Kendine duyulacak güven ile de peşisıra gelecek kesim ile Vatana-Millete hizmette önderlik etmeye, hizmet ettikçe de milletin gönlünde yer etmeye başlayacak ve hizmet yolunda yetkili olmalarının yolunu açacak milletin vereceği destek kapısını da aralamış olacaklardır.
DEVAMI: https://www.ulkuyaz.org.tr/halim-kaya-kultur-girisimciligi-ve-kitap-yayinlama-2/