“And olsun ki, Resulullah sizin için, Allah’a ve ahiret gününe kavuşmayı umanlar ve Allah’ı çok zikredenler için güzel bir örnektir.”
(Ahzap Suresi 21. Ayet)
Saadet asrını özledim. Güçlüye karşı zayıfın yanında olunan, zenginin yanında değil, fakirin yanında olunan çağın özlemindeyim. Doğruluğun, dürüstlüğün, imanın yürekte olduğu, gösterişte olmadığı çağların özlemindeyim. Kulların hakkının yenmediği ve kul hakkı yemediğim bir dünya istiyorum. Canların, malların, ırzların mukaddes olduğu bir dünya istiyorum. Putperestlik yerine tevhidin, zulmün yerine adaletin, düşmanlığın yerine kardeşliğin, kavganın yerine dayanışmanın, savaşın yerine barışın kazandığı bir dünya istiyorum.
Kur’an emirlerine uyulan sünnete icabet edilen bir dünya istiyorum. Müslüman’ın Müslüman boynu vurmadığı bir dünya istiyorum. Güzellikleri yaşayan yaşatan ve dilden dile anlatan bir insanlık istiyorum. Emanete ihanet edilmeyen, Allah’tan sakınılan, kula kul olunmayan yalnız Allah’a kulluk yapılan bir insanlık diliyorum.
Kadınların dövülmek yerine sevildiği, haklarının korunduğu, kıymetli görüldüğü bir dünya istiyorum. Kadınların da erkeklerinde iffetli namuslu olduğu bir dünya diliyorum. Bilgisiz, zorba, zalim, haksız, başıbozuk, adaletsiz insanların mazlum insanları ezmesini görmek istemiyorum. Çocukların, yaşlıların, kadınların yani insanların vahşice yine insanlar tarafından öldürülmesini görerek yaşamak istemiyorum.
Irk, renk, dil ve sınıf farkı gözetilmeksizin bütün insanların eşit olduğu bir dünyayı diliyorum. Allah rızası için ibadetlerini yerine getiren kullarla dolu bir dünya istiyorum. Faizin olmadığı, kan davalarının bittiği bir dünya istiyorum. Müslüman Müslüman’ın kardeşidir diye yaşayan ve tarih yazan bir insanlık istiyorum. Bir Müslüman’ın malı bir Müslüman’a haramdır emriyle hırsızlığın bitmesini istiyorum. Allah huzurunda bir gün herkes her yaptığının hesabını verecektir. Bunun hiç unutulmadığı bir dünya özlüyorum.
İyi ve doğru ilkelerle yaşamanın alkışlandığı, hoşgörü ve cömertliğin takdir edildiği bir dünyada yaşamak istiyorum. Doğruluk unutulmasın, nezaket bırakılmasın, güven sadece kelime olarak dilimizde kalmasın, adalet ilkemiz olsun istiyorum. Daima gücümüz yettiğince iyilik üzere olan, küçükleri seven, büyükleri sayan, emeğin hakkını veren, yalandan, riyadan, zinadan uzak duran bir insanlık diliyorum. Yetimin başının okşandığı, yaşlıların korunduğu, yoksulların gözetildiği, engellilere yardım edildiği bir vatan diliyorum. Akrabanın akrabaya, komşunun komşuya selam vermeden geçip gittiği bu dünyada kırılıyorum. Akrabanın akrabayı komşunun komşuyu gözettiği çağları özlüyorum. İnsanın insan ile Müslüman’ın Müslüman ile Türk’ün Türk ile kardeş olduğu bir dünya özlüyorum.
Ben Saadet asrı istiyorum. Şehrin sokaklarında, kaldırımlarda başkalarına el açan, başkalarından ekmek dilenen, suça bulanan çocuklar görmek istemiyorum. Vatanımda çocukların gözlerinde yaş istemiyorum. Benim sevgi ve şefkatle uzanan elim ile imanlı yüreğim bir çocuğun gözyaşını silsin istiyorum.
Yıl 2021…Diyorlar ki “Saadet asrı geçmiş. Zaman çok değişmiş, köprünün altından çok sular akmış. Hak o hak değilmiş, artık, adalet o adalet değilmiş… Doğruluk, o ki, Ebubekir’den bize kalan değilmiş, mertlik, dürüstlük, cesaret Hazreti Ali’den bize kalan emanet değilmiş. Ömer’in adaleti yokmuş, Osman’ın feraseti yalanmış bu dünyada…”
Kur’an-ı Kerim’de Kalem Suresi 4. Ayet’te Yüce Allah şöyle buyuruyor: “(Ey Resulüm) Şüphesiz sen en yüce bir ahlak üzeresin.”
Âlemlere rahmet peygamberimizi hatırladığımda onu daha çok öğrenmeye çalışarak, onun gibi olmaya gayret ederek, yine Peygamberimizin yaşattığı ışıklı çağın yeniden geleceğini umut ediyorum. Kur’an ışığında O’nun ilkelerine iman ediyorum. Ve zaman değişti, Saadet asrı geçti diyenlere inat Peygamberimizin bize vaat ettiği aydınlık dünyayı imanlı yüreklerin kuracağına iman ediyorum.
Ve Peygamberimizin duası ile Allah’a yakarıyorum. “Allah’ım! Beni bağışla; bana merhamet et; beni doğru yoldan ayırma; bana sağlık, afiyet ve hayırlı rızık ver.”
