Gültekin ÖZTÜRK: KÜMESİN SAHİBİ NEREDE?
Son günlerde yaşadıklarımızı düşünürken Sayın Ümit Özdağ hocamızdan okuduğum “Küçük Tavuk” başlıklı yazıyı hatırladım.
“Genç Horoz” başlığı ile başkalarının da anlattığı bu hikâyede, ABD’de askeri öğrencilere izletilen bir çizgi filmde geçenler anlatılmaktadır.
Yazıda anlatıldığına göre; bu çizgi filmde öğrencilere bir kümeste bulunan horozlar ve tavuklarla onları yemeye çalışan tilkinin uyguladığı strateji izletiliyor.
Çok ilginç bulduğum filmde anlatılanların özünü değiştirmeden, daha anlamlı olacağını düşündüğüm bazı değişiklikler yaparak güncelleyip siz değerli okurlarımla paylaşmak istedim.
GENÇ HOROZ VE TİLKİ
ABD Askeri Akademisinde “Strateji” dersi bir çizgi filim gösterimi ile başlar.
Filmde bir kümes, çok sayıda küçük tavuk “genç bir horoz” ile kümesi yöneten “İri fakat yaşlı lider horoz” yaşamaktadır.
Kümesin etrafında ise kümes sakinleri hakkında pek de iyi düşüncelere sahip olmayan bir tilki dolaşmaktadır.
Bu durumun farkında olan deneyimli lider horoz, halkının tilkiye yem olasını önlemek maksadıyla her tarafı sağlam bir şekilde kapatır ve kümes sakinlerinin dışarı çıkmasını yasaklar.
Kümesin lideri yaşlı horoz, dışarıda yemlenmeye bırakmadığı kümes halkına yem deposundan ancak yaşayabilecekleri kadar yem vermektedir.
Dışarı çıkıp doyasıya gezip yemlenemedikleri için de kümes hayvanları hem cılız kalmış hem de kısıtlandıkları için lidere tepki duymaya başlamıştır.
Lider horoz, kümes çevresinden ayrılmayan tilkiyi izliyor, dışarı çıkmak isteklerini dinlemiyor, cılız tepkileri de dikkate almıyordu.
Aldığı önlemlerin sonuç verdiğini gördüğü için de durumdan memnun kümes içinde geziniyordu.
“Nasılsa bir gün gerçeği görürler ve kısıtlamaların oların iyiliği için olduğunu anlarlar” diyerek giderek artan şikâyetlere kulak tıkıyordu.
Elbette tilki de boş durmuyor kümesteki durumu dikkatle gözlemliyordu.
Alınan önlemlerden dolayı kümese giremeyen tilki, amacına ulaşmak için şeytani bir strateji uygulamaya başlar.
Kurnaz tilki, yaptığı plan gereği ilk adım olarak kümesin tel örgülerinde küçük bir delik açar.
Ertesi gün bu delikten kümesin içine bir miktar mısır tanesi bırakıp genç horoza seslenerek uzaklaşır.
Tilkinin güvenli mesafede olduğuna karar kılan genç horoz, yerdeki mısırları bir hamlede yutar ve neşeyle ötmeye başlar.
Bu durum her gün tekrarlanır ve genç horoz, tilkinin delikten kümese bıraktığı mısırlarla giderek irileşip güçlenir.
Bir hafta sonra Tilki, kümese genç horozun tüketeceğinden daha fazla mısır bırakır.
Genç horoz doyunca, artan mısırları kümesin aç tavuklarına ikram etmeye başlar.
Tilki ile samimiyeti ilerleten genç horoz, tilki tarafından miktarı sürekli arttırılan yem ile iyice güçlenip etrafına daha çok tavuk toplamaya başlar.
Yaşlı horoz, kümeste birkaç tavuk dışında liderliğini tanıyanın kalmadığını anladığında ise artık çok geçtir.
Küçük ve aç tavuklar “Daha çok yem veren ve kapıları açıp özgürlük” vadeden genç horozun etrafında toplanmıştır.
İyice güçlenen genç horoz ve etrafında toplanan küçük tavuklar, kapıları açmamakta direnen yaşlı lidere karşı isyan başlatır.
Lider yaşlı horozun yönetimine baş kaldıran isyancılar “ya kapıları açarsın ya da sana rağmen biz açarız” diyerek kümesin kapısı önünde toplanırlar.
Sonunda çaresiz kalan yaşlı lider kendi kendine “emekliye ayrılma vakti geldi galiba” diyerek köşesine çekilir veisyancıları serbest bırakır.
Genç horozun öncülüğünde kümesten çıkan küçük tavuklar, ilk gün tilkinin kümes önüne serpiştirdiği mısırları korku içinde aceleyle yiyerek tekrar kümese dönerler.
Birkaç gün kümes önünde yemlenme sonrası bir şey olmayınca, kendisine duyulan güvenin/bağlılığın iyice pekiştiğini, yaşlı liderin tek başına kaldığını gören genç horoz;
“Tavuklarım, bakın ne kadar rahat dolaşıp yemleniyoruz. “Tilki tehlikesi” yaşlı horozun paranoyasıdır. Tilki benim dostumdur ve size bir zararı dokunmaz. Ben lideriniz olduğum sürece korkmadan çıkıp yemlenebilirsiniz” diyerek kümeste liderliğini ilan eder.
Tilki ise sabırla uyguladığı planının sonuca doğru emin adımlarla yürüdüğünü görmekten son derece memnundur.
Kurnaz tilki, yem miktarını sürekli artırarak kümese daha uzak noktalara serpiyor ve tavukların yemlenme alanını kendi inine doğru her gün biraz daha yaklaştırıyordu.
Kümesten hayli uzaklaşmalarına rağmen herhangi bir saldırıya uğramayan genç horoz liderliğindeki tavuklar artık iyice cesaretlenmiştir.
Bu durumu gören tilki, bir gece kümesin önünden kendi mağarasının içine kadar azar azar mısır döker ve mağarasında haftalardır besleyip semirttiği avlarını beklemeye başlar.
Sabah olduğunda genç horozun liderliğindeki tavuklar, kümesten çıkıp tilkinin koyduğu mısırları yiyerek güle oynaya korkusuzca tilkinin mağarasına girerler.
Bütün kümesin içeri girdiğini gören tilki, mağaranın kapısını kapatır ve film biter.
Öğretmen “Hedefimizdeki ülkelere uygulayacağınız strateji budur. Bugünkü dersimiz bu kadardır” diyerek sınıftan çıkar.
Ancak ABD’li hoca dersini öylece bitirmişti bitirmesine de tilkinin uyguladığı stratejinin aklıma getirdiği sorularla bu ders benim için bitmemiş, devama ediyordu.
Günümüz toplumlarında;
Yaşlı/genç lider horozlar, küçük tavuklar ve tilki kimdir?
Kümes neresidir ve kümesin sahibi kimdir?
Tilki, bütün kümesi mağarasına götürürken ve kümes boşaldıktan sonra bu kümesin sahibi nerededir/ne ya da ne yapmıştır?
Eğer hiçbir şey yapmamışsa ya da yapamamışsa acaba bunun sebebi nedir?
Sanırım şimdi siz bana “Bu hikâyeyi anlattınız ve sorular sordunuz tamam da bunların cevapları nerede?” diye soruyorsunuzdur.
Haklısınız fakat bu yazı fazla uzadı. İnşallah bir başka yazımda bu ve benzeri soruların cevaplarını da veririm.
Akıl tutulması yaşadığımız şu günlerde, tilki kürkü giyeceğimiz güzel günler yaşamak dileğiyle kalın sağlıkla…