Dr. Hayati BİCE: Ülkücüye Umutsuzluk Yok
Yaklaşık 50 yıl–tam tamına 47 yıl- önce yazılmış olan bu tüzük ve programda bugün bile ulaşılması hayâl görünen hedefler belirlendiğini ve bu hedeflere ulaşmak için yapılması gereken çalışma esaslarının ayrıntılı olarak tesbit edildiğini hem sevinerek hem de hayıflanarak gördüm.
Sevincimin kaynağı ülkücü geleneğin ilk öncülerinin nitelik yönünden ne kadar toplumun önünde olduklarının kanıtları ile karşılaşmak, Türk milliyetçilik geleneğinin ne kadar zengin bir mirasa sahip olduğunu görmektendi. Önceki yazımda sözünü ettiğim Pozitif Milliyetçilik adına güzel bir örneğe kavuşmuştum.
Üzüldüğüm nokta ise, Türkiye Milliyetçiler Birliği’nin ilk bildirisine yansıyan başta ekonomik kaynak yetersizliği ve propaganda alanındaki zafiyet olmak üzere bazı sorunalrın bugün de devam ettiğini fark etmem oldu.
Bu fark edişler bana şunu tekrar hatırlattı: Türk milliyetçilerinin her şeyi siyasete endeksleyip, tüm başarı veya başarısızlığı siyasî kadrolara fatura etmek kolaycılığı, 100 yıllık bir siyasî birikimin mirasçısı olan bir davâya yakışmaz.
Türkiye Milliyetçiler Birliği
Türkiye Milliyetçiler Birliği’nin ilk resmî yayınında yer alan bilgilere göre [1] Merkez Yönetim Kurulu şu isimlerden oluşuyordu: Genel Başkan: Nejdet Sançar, Genel Başkan Yardımcısı: Dr. Hikmet Tanyu, Genel Yazman: Dr. Halûk Karamağaralı, Genel Sayman: Kimya Yüksek Mühendisi Mehmet Orhun, Üyeler: M. Zeki Sofuoğlu, Dr. Aziz Alpaut, Necati Torun, Avukat M. Kemal Erkovan, Zootekni Uzmanı Veteriner Hekim Mustafa Hacıömeroğlu. [Başta Nejdet Sançar olmak üzere Türk milliyetçilerinin iyi bildiği bu isimlerden halen hayatta olanlarına sağlıklar, ebedî âleme göç edenlerine Allah’tan rahmetler niyâz ederim.]
Türkiye Milliyetçiler Birliği’nin üye kaydedeceği kişilerde aradığı şartlar önemlidir: “Türklüğe gönülden bağlı, ahlâkı pürüzsüz, dernekteki birlik havasını bozmayacağına inanılan ve Türklük için karşılıksız çalışacak”. Bu üyelik şartları arasında ahlâka yapılan vurgu ve birlik havasını bozmama taahhüdü bugün dahi, önemini hiç yitirmeden –hattâ daha da arttırarak- koruyan iki ilkedir.
Türkiye Milliyetçiler Birliği’nin kuruluşundaki hedefler de şöylece sıralanmıştı: Türkler arasında Türkçülük şuurunu işleyip güçlendirmek; üyelerini Tanrı’ya, Türklüğe, vatana bağlı; Türk’ün tarihini, tarihî yurdunu, dilini, kültürünü, soyunu, millî mukaddesatını bilerek seven; milletine karşı görevlerini eksiksiz yapan örnek Türkçüler olarak yetiştirmek; Türk milleti içinde hak, adalet, ahlâk, dayanışma, hürriyet ve disiplin duygularının gelişmesine çalışmak; Türkçülük düşmanı, Türklüğün birliğini bölücü; vatana, ahlâka, millî geleneğe aykırı fikirler ile savaşmak; yurttaki bütün milliyetçi davranışlara destek olmak.
Türkiye Milliyetçiler Birliği’nin hiçbir siyasî parti ile ilgisi yoktur. Üyeleri diledikleri siyasî partide ve siyasî olmayan derneklerde çalışabilirler. Ancak, siyasi parti ile veya başka derneklerle ilişkin çalışmalarını Türkiye Milliyetçiler Birliği çalışmaları ile karıştırmazlar.
47 Yıl Önceki Türk Milliyetçilerinin Örnek Çalışma Programı
Türkiye Milliyetçiler Birliği, yukarıdaki kutlu hedeflerin elde edilebilmesi ayrıntılı bir de Çalışma Programıbelirlemişti. Bu, Çalışma Programı kollar şeklinde organize dilen ekipler tarafından uygulanacaktı.Konferans Kolu’nun hazırlayacağı geniş kadrolu bir konferansçı ve şair ekibinden seçilecek heyetler, dernek merkezindeki faaliyetler yanında Merkez’in hazırlayacağı program çerçevesinde taşradaki ocakların programlarında yer alan konferanslar için düzenlenecek gezilere de katılacaklardı. Yayım Kolu,çalışmalarını kitap, broşür, dergi ve bültenler gibi yayınların hazırlanması, düzenli bir şekilde yürütülmesi ve dağıtılması; Kitaplıklara Yardım Kolu elde edeceği kitap, broşür ve dergilerin merkez ve ocak kitaplıklarına dağıtımı; Milliyetçi Yayınları Tanıtma Kolu ise milliyetçi yayınların yayılıp okunmasını sağlayacaktı.
‘Türk Yurtları’na Verilen Önem ve Durum Muhasebesi
Türkiye Milliyetçiler Birliği’nin 47 önceki tüzüğünde 1990 yılında Ankara’da yayınlamağa başladığımız dergiye [2] isim olarak seçtiğimiz “Türk Yurtları” ibaresini görmek beni heyecanlandırdı. Türkiye Milliyetçiler Birliği Tüzüğü’ne göre –tam ismi ile- Türk Yurtlarının Kültürünü Araştırma ve Öğrenme Kolu, Türk kültürünü araştıran kurum, dernek ve kişilerle işbirliği yapmak suretiyle. Türk yurtlarının kültürünü araştırıp tesbit etme ve bunların yayılmasını sağlamak; Türk kültürü ile ilgili eserlerin derlenmesi, bunlardan özel kitaplıklar meydana getirilmesi, bu konudaki eser ve çalışmaların tanıtılıp yayılması; Dernek mensuplarına veya ilim otoritelerine, Türk Yurtları ile ilgili belirli konularda araştırmalar yaptırılması ve Türk kültürüne ait eserlerden kurulacak müze şeklinde tanıtma köşeleri düzenlenmesi faaliyetlerini gerçekleştirmeli idi.
Turancılık tarihinin bir asırı aşan tarihinde bu hedeflerin hemen hiçbirisinde kalıcı bir başarı edinilememesi üzüntü vericidir.
Türklüğü Dışta Tanıtma Kolu, yurtdışındaki Türkler için kitaplar, broşürler hazırlayıp basmak ve bunları dış ülkelerde dağıtmak; Türklüğü tanıtıcı eserleri yabancı dillere çevirip basmak ve dış ülkelerdeki öğrenci teşekküller ve gerekirse Türk işçi ve göçmen birlikleri ile işbirliği yapmak suretiyle bu eserleri yaymak; yabancı ülkelerde konferanslar verdirmek, Türk haftaları düzenlemek, millî oyun ekipleriyle şenlikler ve gösteriler yapmak, Türk eserlerinden meydana gelecek güzel sanat sergileri açmaya çalışmak hedeflerini gözetecektir.
Sosyoekonomik Konulara Yaklaşımlar
Türkiye Milliyetçiler Birliği’nin tüzüğüne bakıldığında -bazen bizzat Türk milliyetçileri tarafından bile- ‘hamaset ve edebiyat yapmak’ ile suçlanan ülkücü hareketin kökenlerine gidildiğinde toplumun tüm sorunlarının ilgi alanına girdiği görülür.
Toplumsal Araştırma ve İktisat Kolu, şu şekilde sıralanan çalışma konuları bunu açıkça gösterir: Toplumumuzun hukuk ve cinayetler, intiharlar vb. her türlü toplumsal meselelerini incelemek; Millî iktisat ve karma iktisat görüşlerinin tesbiti ile bunların Türk toplumu açısından tahlilini yapmak; Kalkınma planları ile Avrupa Ortak Pazarı ve bu gibi iktisadi hareketleri incelemek ve tahlillerini yapmak.
İşçi, Çiftçi ve Esnaf Teşekkülleri ile Kültür ve Münasebet Kolu, millî birlik ve bütünlüğümüzü bozucu fikir ve hareketler ile mücadele için; işçi, çiftçi ve esnaf teşekkülleriyle işbirliği yapmaya çalışarak tamamen siyasi konular dışında kalacak bu işbirliğini, ilişki kurulacak dernek ve teşekküllerin temsilcilerinin de katılacağı bir kurul eliyle yürütmeyi hedeflemişti.
Gelir Sağlama Kolu’na yüklenen bağışlar, yayınlar için alınacak reklamlar, çeşitli ticari faaliyetler gibi her türlü yoldan faydalanarak gelir kaynakları bulmak ve bu gelirlerin sürekliliğini sağlamak görevinin bugün için de çok fazla değişmeden devam eden bir sorun oluşturduğu ortadadır.
Türkiye Milliyetçiler Birliği’nin Ocakları
Türkiye Milliyetçiler Birliği’nin Ocakları’nda kurulacak Millî Kültür, Kitaplık ve Yayım, Millî Oyunlar ve Güzel Sanatlar, Toplumsal Yardım, Hanımlar, Gençlik ve Spor-İzcilik Kolları ile yapılacak faaliyetler ile Türk milliyetçiliğinin halk kartında yaygınlaştırılıp benimsenmesi sağlanacaktı. Tüzükte bu kolların yapacağı faaliyetler şu şekilde ayrıntılandırılmıştı:
Millî Kültür Kolu’nun asıl işlevi olarak konferanslar Dernek Tüzüğü’ndeki hedeflere yönelik olarak yıllık program olarak hazırlanacaktır. Kolun, diğer bir faaliyet alanı Türklüğe, anılmağa değer hizmetler etmiş milliyetçiler, sanatçılar, fikir, ilim ve devlet adamlarından Tanrı’nın rahmetine kavuşmuş olanların doğum veya ölüm yıldönümleri ile tarihimizin büyük zafer veya acı günlerinin yıldönümlerinde anma günleridüzenlemesidir. Ocaklar, kahramanlık, kurtuluş bayramı, şiir ve edebiyat geceleri, sohbet günleri ve seminerleri de organize edecekti.
Kitaplık ve Yayım Kolu, kurulmasına önderlik edeceği ve milliyetçi kitap ve dergileri ihtiva eden Ocak Kitaplıkları’nda yerel tarih, coğrafya ve folklora ait eserlere de yer verecektir. Ocak kitaplıklarındaki kitaplar ve dergiler, hazırlanmış bir yönetmelikle, üyelerin ve üyelerce tanınan vatandaşların faydasına sunulur. Ocaklar, üyelerini ve diğer vatandaşları, Özel Kitaplıklar kurmaya teşvik edeceklerdir.
Ortak Okumalar ve Kültürel Faaliyetler
Kültür faaliyetleri arasında Ortak Okuma başlığı ile verilen hedef halen de yakalanabilmiş değildir. Bu ilkeye göre Ocaklar, dernek üyeleriyle üyelerin tanıdığı vatandaşların katılacağı “ortak okuma” toplantıları tertip ederler. Bu toplantılarda Genel Merkez tarafından tavsiye edilen eserler okunur ve fikirler üzerinde tartışmalar yapılır. Bu hedefe paralel bazı “ortak okumalar” ancak son yıllarda gerçekleşebilme fırsatına kavuşmuştur. [3]
Kültür faaliyetleri arasında, üyeler ve vatandaşların okuma alışkanlıklarını kökleştirmek için güzel okuma, şiir okuma, kitap inceleme gibi yarışmalar tertip etmek ve bu yarışmalarda başarı gösterenlere armağanlar vermek gibi güzel konulara da yer verilmiştir.
Millî Oyunlar ve Güzel Sanatlar Kolu ile Ocaklar; üyelere ve vatandaşlara millî oyunlarımızı öğretmek için kurslar açarlar; bölge ve yakın çevre ekiplerinin de katılacağı şenlikler tertiplerler. Üye ve vatandaşların millî sazlarımızı öğrenmeleri için kurslar açar ve belirli zamanlarda Türk halk musikisi ve klâsik musiki konserleri düzenler. Ocaklar, üyelerle vatandaşlardan tiyatro ekipleri kurarak sahne eserlerini de sergilerler. Ocaklar, resim kursları açıp üye ve vatandaşların gelişmesini sağlar ve resim sergileri açmak suretiyle sanatçıları teşvik ederler.
Hanımlar Kolu: Tüzüğün zamanına göre çok ileri bir düzeyi yansıtan ilgili maddesi şöyledir: “Toplum hayatının her alanında erkeklerin yanında yer alan Türk hanımlarının, çağımızın en önemli meselesi olan milliyetçilik çalışmalarına katılmaları da bir zarurettir. Ocaklar, bu kollarla hem yetişkin hanımların, hem de genç kızların milliyetçi fikir ve ruhla güçlenip toplum davalarında tesirli varlıklar haline gelmelerini sağlayacaklardır. Bu kol başkan ve üyelerinin çevrelerinde ahlâk, ciddiyet ve kültürleri ile tanınmış örnek Türk hanımlarından olmaları şarttır. Hanımlar kolu; ana ve çocuk bakımı: nakış, dikiş ve elişleri kursları açar ve buna benzer faaliyetler gösterir.”
Gençlik, Spor ve İzcilik Kolu: Türk gençlerinin bir yandan milliyetçilik fikri ve ruhu ile yetişmelerini, diğer taraftan da zararlı akımlara karşı silâhlanmalarını sağlayacak faaliyetler gösterirler. Bunun için, ocak salonlarında veya başka uygun yerlerde haftanın veya ayın belirli günlerinde sohbet, kitap okuma saatleri gibi toplantılar ve seminerler tertip ederler.
Yüksek öğrenim kurumları bulunan yerlerde ayrıca yüksek öğretim kolları kurulur.
Bölgenin özelliklerine göre atletizm, güreş, su sporları, boks, atıcılık, okçuluk, binicilik, kılıç, voleybol, basketbol, futbol gibi sporlara karşı hevesli gençler, yetiştirilmeğe çalışılır. Gençlerin sayıları gerektiği kadar artınca ekipler kurulup yarışmalara sokulmaya çalışılır.
Yaz aylarında geziler, -bilhassa köy gezileri- tertiplemek suretiyle bir yandan gençlerin yurtlarını tanımaları, diğer taraftan vatandaşlara -bilhassa köylülere- yardım sağlanır. Ayrıca, uygun yerlerde kamplar kurarak dinlenme ve eğlenme imkânları hazırlanır.
Toplumsal Yardım Kolu, Tıbbî, Tarımsal ve Hukukî Yardım organizasyonları yapar.
Gelelim Bugüne…
Türkiye Milliyetçiler Birliği’nin sadece kültür alanındaki ilkelerini gözetmek ve hedeflerine ulaşmak bile, bugün kurulacak -ve ülkücü yazarlar ile sanatçıları bir araya getirmesi düşünülen- bir sivil toplum kuruluşu (=dernek) için yeterli bir başarıyı tanımlar. [Ne dersin Şükrü Alnıaçık ?!..]
47 yıl önce ilkeleri belirlenen bu tüzük, bugün yapılacak bir çalışma için kolayca uyarlanabilecek kadar geçerliliğini sürdürmektedir.
Ancak şunu da belirtmeliyim ki, güzel hedef ve kuralları iki formalık bir program kitapçığında ardarda sıralamak kolaydır ama, bunları hayat geçirmek ve özellikle belirli bir başarıyı yakalamak -ve daha da önemlisi sürdürmek- o kadar da kolay değildir.
———————————————————
İletişim: atahayati@gmail.com
NOT: Pîr-i Türkistan Hoca Ahmed Yesevî kitabım için yazdığı tanıtım yazısındaki, övgü ve tavsiyeleri için haberiniz.com yazarı Ahmet Zaimoğlu’na açık teşekkürlerimi “Kes başım kanım aksın; kıymet bilene doğru…” diyerek buradan iletiyorum.
http://www.haberiniz.com/yazilar/koseyazisi43876-Pir_i_Türkistanin_izinde_.html
[1] Türkiye Milliyetçiler Birliği’nin Tüzüğü, Çalışma Programları ve İlk Bildirisi, Mars Matbaası -1964.
[2] Türk Yurtları dergisini Türk Cumhuriyetleri’nin bağımsızlık sürecinin hemen öncesinde 1990 yılı başında yayınlamağa başlamıştık. Derginin ismini “Türk Yurtları” olarak koyduğumuz için “Türk Yurdu” çevresinde Türk dünyasını bölmek ile suçlandığımızı bugün tebessüm ile hatırlıyorum. Daha sonra Yavuz Bülent Bâkiler’in bir eserinde, bu “Türk yurtları” ibaresini kullandığını görünce biraz rahatlamıştım. 1964’de yayınlanmış ve üzerinde Nejdet Sançar gibi tartışılmaz bir ismin emeği olan bildiride, “Türk Yurtları”terimini bir arabaşlıkta görünce Türk Milliyetçileri’nin hafıza zaafına bir kez daha tanık oldum. Bu vesile ile Türk Yurtları dergimizin arşivini internette erişilir kılmak için taleplerini ileten ve ellerinden gelen desteği vereceklerini söyleyen genç ülkücülere teşekkür ederim. Türk Yurtları dergisinin bazı kapakları için bkz:http://www.haberiniz.com/photos/album348-Turkbirlikcilik_=Panturkizm_ve_Ulkucu_Hareket.html
[3] Bu çerçevede bir duyuru ve daveti iletmek isterim. 2004 yılında Selçuklu Vakfı’nda başladığım Divân-ı Hikmet Okumaları, iki yıldır Türkiye Yazarları Birliği bünyesinde devam etmektedir. Her Cumartesi günü saat: 13.00-14.30 arasında Sümer-2 Sk. No.11 Kızılay-Ankara adresinde yapılan okuma programına katılım serbesttir. Pîr-i Türkistan Yesevî’nin mesajlarına ilgi duyan bütün haberiniz.com okurları davetlimdir.
http://www.tyb.org.tr/etkinlikler/view/187/date/2011-11-19.html