Kırk Yıl Önce Kırk Yıl Sonra / Hayati BİCE
Kırk Yıl Önce Kırk Yıl Sonra
Dr. Hayati BİCE
Yaptığım bir araştırma için Milliyet gazetesinin yaklaşık 40 yıl önceki sayılarına bakarken Hasan Pulur’un Olaylar ve İnsanlar adlı köşesinde, 2 Temmuz 1974 tarihinde yayınlanmış ibretli bir şiire rastladım. Ülkemizin kırk yıl önceki sosyoekonomik haline, eğitim sistemine, oğlunun geleceği için okumasına bel bağlayan bir babanın hayâl kırıklığına ayna tutan bu şiiri sizinle paylaşmak istedim:
***
“Mehmetler”, Notlar ve de Babalar…
Hasan Pulur
Çok baba bugünlerde Şerif Fidan gibidir?
Kimdir Şerif Fidan?
Yokluktan, yoksulluktan, okuyamamış, cahil, fakir kalmış, bunun acısını çektiği için mintanına yama üstüne yama vurup oğlu “Mehmet”i büyük şehirlere okumaya göndermiş bir baba…
Dersler kesilmiş, sınavlar yapılmış ve Şerif Fidan “Mehmedinin” durumunu öğrenmiş.
Ve oturmuş “MEHMEDİM” demiş, başlamış yazmağa:
“Çok düşündüm aklım almadı
Yazdım, yazdım defter dolmadı.
Bilmem, deli olmaya, zaman kalmadı
Okumazsan acırım haline Mehmedim…
***
Bu kadar acı çektim bana koymadı.
Ağladım sızladım, gören olmadı.
Duydum notunu, bende takat kalmadı
Ağla Mehmedim ağla, kendi haline…
***
Bağırdım çağırdım, sesimi duymadın
Bir gün beni güldürecek notu almadın.
Ne kadar yalvardımsa kıymet bilmedin.
Ağla Mehmedim ağla kendi haline…
***
Okursan canımı koyam senin yoluna.
İnsan bakar örnek alır amca oğluna,
Güç değil, kuvvet değil, akıl girsin .kafana
Ağla Mehmedim ağla, kendi haline…
***
Oku Mehmedim fırsat geçmişken eline.
Beni düşürme teyzen diline
Şu anda dua ederim senin ömrüne
Ağla Mehmedim ağla, kendi haline…
***
Aldım kalemi elime yazmak isterim.
İstersen Mehmedim kuş sütü ile beslerim
Yeter ki iyi notunu bana gösterin,
İyi not almazsan, küserim sana Mehmedim…
***
Keklik elediğin sarp kayada öter.
Mehmedim bana ettiğin yeter,
Sonra olursun benden besbeter,
Fırsat geçmişken eline oku Mehmedim…
***
Çok okumak istedim, babam mani oldu.
Askerlik yetişti, yaş yerini buldu.
Gözümden akan yaş sanki bir sel oldu,
Okumadım sürünüyorum gör halimi Mehmedim…
***
İnsan ne kadar söylese tükenmez sözü
Çok ağlayanın kör olur gözü.
Allah kimine kuş yedim, kimine kazı
Okuyup ta, kaz yiyenlerden ol Mehmedim…
***
Yakarım sobayı oturmam başında.
Bu da mı gelecekti elli yaşımda.
Çünkü annesi gitti evlat peşinde.
Oku da yüz güldür ne olursun Mehmedim…
***
Öğüt veriyorum, destan sanma.
Aman Mehmedim el sözüne kanma.
Oku okumaktan asla dönme.
Oku da yüz güldür ne olursun Mehmedim…
***
Senin yoluna baban oldu bir âşık.
Kesseler akmayacak kanım bir kaşık.
Sana hırsımdan, içerim oldu bir boş beşik.
Sallandıkça sallanıyor Mehmedim…”
***
“Mehmetler” çoktur bu ülkede…
Ve Mehmetler” bugünlerin değerini bilse…
Ama nerde?!!!
KAYNAK: 02.07.1974, Milliyet, 5. Sayfa