# Etiket
#GÜNCEL

Abdurrahim KARAKOÇ: Acele işe Chirac karışır

Acele işe Chirac karışır

Atalarımız “Acele işe şeytan karışır” uyarısında bulunmuşlar…
AK Parti Genel Başkanı muhterem Recep Tayyip Erdoğan AB’ye girmek için fazla bir acelecilik gösterdi galiba…
Avrupa ülkelerini harmanlama hızı 28 veya 30 bin kilometreyle ölçüldü… 20 gün içinde 14 ülkede krallar gibi ağırlanması fena bir şey değil, amma, neticenin hiç de umulduğu gibi çıkmayacağı bir daha belli oldu…
AB bizi avluda bekletmekten sadistçe bir zevk almaktadır…
Türkiye’nin AB’ye katılma süreci başlatıldığından yıllar sonra Sovyet Bloku dağıldı ve Sovyetlerin peyki durumundaki ülkeler bağımsızlığa kavuştular… Şimdi o ülkelerin tamamına katılım tarihi verilmiş vaziyette…
Türkiye dış avluda bekleye bekleye dizlerine kara sular indi…
Tayyip beyin girişimi şüphesiz iyi niyetle değerlendirilmeli… Ancak, iyi niyet tek taraflı olunca beraberinde hüsran getirir…
İşte tam oldu-bitti rüyaları görmeye başladığımız an Fransa Cumhurbaşkanı Chirac pişmekte olan aşa soğuk suyu boca eyledi…
Acele işe şeytanın yerine Chirac karıştı…
Ben, yıllardan beri bizi Avrupa Birliği’ne almazlar diye çok yazılar yazdım… Zaten Avrupa sevdalısı da değilim… “Uyum yasaları” ile test edildik ve meylimiz, iştiyakımız anlaşılınca önümüze akla muhal yeni talepler diktiler…
“Sizi içimizde görmek istemiyoruz” demiyorlar, fakat esirlere has bir muameleyle “bekleyin” tavsiyesinde bulunuyorlar…
Ne zamana kadar?
Yani 2005 yılında tekrar gözden geçirmeyecekleri, yeni Chirac’lar çıkarak zillet derecesinde “uyum paketleri” istemeyecekleri garantili mi?
Bu mesele savsaklama da değildir…
Bağımsızlığımızı, tarihimizi, inançlarımızı, haysiyetimizi sıfırlamak suretiyle belki de geçmişin öcünü almak arzusundalar..
Ben inanıyorum ki inançlarımızdan feragat eylesek, bayrağımızdaki Hilal’i kaldırsak, yine de tatmin olacakları yoktur…
Çünkü, biz Türk’üz…
Türklere karşı Kosova’da, Viyana önlerinde birikmiş olan kinler zihinlerden sökülüp atılamıyor… Biz Osmanlı’nın devamıyız ve böyle bilip, böyle kabul ediyor AB’li dostlarımız (!)..
Türkiye’de R. Tayyip Erdoğan’ın değiştiğine inanıyorlar mı ki Türkiye’nin değiştiğine inansın elin gavurları…
Türkiye tek demokrat Müslüman ülke imiş… Sevsinler sizi…
Türkiye’nin laikliği de Avrupalılar indinde beş para etmez…
Bizi Avrupalı saymıyorlar, saymayacaklar… Bugün Chirac, yarın bir başka lider çıkacak ve tekerimizin önüne takoz olacaktır…
Göreceksiniz 2005’e vardığımızda önümüze sayfalar dolusu ev ödevi sürecekler…
Bunları tamamlayıp gelin, size müzakere tarihi verelim…
Biz yandık, bari çocuklarımız, torunlarımız yanmasın Avrupa sevdasına…
Aceleye getirmek suretiyle “olursa olur, olmazsa eyvallah” denilecek ise belki akla yatar, amma bu seferde içimizdeki işbirlikçi taifesinin çapraz ateşinden başımızı alamayız…
Evet tekrarlıyorum: Avrupa yolları mayın tarlası… Biz o mayınların içinden geçerek AB’ye vasıl olamayız… Adamların niyetlerinde ne adalet var, ne de samimiyet…
Şimdinin “veto”cusu Fransa,
Yarının “veto”cusu Almanya veya İtalya olacaktır…
Bağımsızlığımızdan fedakârlık yapmanın alemi kalmamıştır… Tek vücut, tek yürek olarak Türkiye’nin kendi imkânlarımızla kalkınmasını sağlamanın yollarını araştıralım… Bunun içinde “iç düşman üretme” vehminden kurtulmamız şarttır.
Acele işe Chirac karışır…
Bekle göre ise tahammülümüz kalmadı…