Arif Nihat ASYA: ONLAR BU DİLDEN ANLAR !..
ONLAR
BU DİLDEN ANLAR !..
Arif Nihat ASYA
(5 Ocak 1975 – 5 Ocak —-)
“Onlar, “Lütfen!” den anlamaz; ”ulan!” dan anlar.
Onlar, çiçekten anlamaz, dikenden anlar… Güvercinden, kelebekten değil; doğandan, kartaldan anlar. Ve onlar, kanattan anlamaz; gagadan anlar, pençeden anlar.
Onların kitap mantığından değil, Afyon, Kocatepe, Dumlupınar mantığını anladığını biz, kırk yıl önce biliyorduk; fakat, unutmuşuz.
Bu bilgiyi tazelemek için harcadığımız aylar, onlara, bile bile vakit kazandırmamız gibi oldu. Onlar, şarkıdan anlamaz; türküden, ağıttan anlamaz, belki marştan anlar.
Onlar, yaydan anlamaz; oktan anlar. Ayrıca dil döküp durduk… Onlar, dilden anlamaz, elden anlar. Anlaşmak için el uzattık; bunu el açmak sandılar… Düşünmedik ki tokatla, yumrukla beslenmeye alışmış olanlar, el işaretinden değil; tokattan yumruktan anlar.
Onlar, soğuk kanlılıktan anlamaz; öfkeden anlar.
Onlar, aydınlıktan anlamaz; ateşten anlar.
Onlar, ipekten, kağıttan değil; demirden, çelikten, kurşundan anlar.
Onlar yazışmadan, çizişmeden, buluşmadan, görüşmeden anlamaz; dövüşmeden anlar…
Yanlarında Kıbrıs konusu açıldığı zaman, suç kendilerindeymiş gibi, asker dostlardan kiminin yüzü öfkeden, kiminin utançtan kızarıyordu; karacısı da, havacısı da, denizcisi de pek iyi biliyordu ki, Kıbrıs’ ta meydanı boş bulanlar, uçurtmadan, balondan anlamaz; roketten anlar…
Altı ayın acısını üç saatte çıkardığımız doğrudur… Altı ayı tebrik etmem; üç saati tebrik ederim.
Onlar, önsözden anlamaz; sonsözden anlar.”
(1964)