# Etiket
#Öneriler

Vah Dostum Vah / Ergun GÖZE

Vah  Dostum Vah

 Ergun GÖZE

“Dostum Taşer” yazımın bilmem mürekkebi kurudu mu? Benim canım, kanım kurudu dostumun ölüm haberini alınca. Ölüm Allah’ın emri, hangi kul bir şey diyebilir. Amma ya şekli.. Basit ve hem pek basit bir trafik kazası. Geri manevra yapan bir ekmek kamyonunun çarpması,.. Bu eski ihtilâlciyi çakı gibi tank subayı’nı Gazianteb’in yiğid evlâdını bir ekmek kamyonunun sadmesi öte dünyaya götürsün..  Kaderin  ne  cilveleri  varmış?

Ne kadar General Patton’un sonuna benziyor. İkisi de tankçı, ikisi de doğuştan asker. İkisi de kahraman. İkisi de korkunç inanmış ve dindar.  İkisi de bir trafik kazasının menfezinden huzuru  kibriya’ya çıktı.

İkisi de dindar amma, Taşer tam bir mümin.. Bir inanmış Anadolu çocuğu ve benim dostum. Mehmetçiği ondan dinlemeli idiniz. Mehmetçiği ancak bir Mehmetçik bu kadar anlayabilir. Memleketimi ve mes’elelerini ondan dinlemeli idiniz. Yahut okumalı idiniz.

Taşer için kahraman dedim, meydan muharebesi vermiş bir kumandanla bir tuttum. Halbuki o, binbaşılıktan emekli olmuş ve zannıma göre Kore’ye falan da gitmemişti. Ama, girdiği bütün meydan muharebelerini kazanmıştı. Bunlar, fazilet civanmertlik, cömertlik, vatanperverlik meydan muharebeleri idi. 13 Kasımdan önce kendisine yapılan ikazlara, “karşımdakiler de benim gibi subaydılar” diye aldırmak istememişti. Operasyondan iki gün önce bütün güç onun elinde idi. Sonra da, bu hatasının bütün mes’uliyetini tek başına omuzlarına almasını bilmiştir. Mes’uliyyet adamı idi. Recül’dü.

Partici idi, amma, hedefi vatandı. Hâdiseler, Partisinin aleyhine gelişmek istidadını gösterdiği zaman bile, vatanseverlik politikasından zerre fedakârlık etmezdi.

Devirdikleri ile de, kendisini devirenler ile de vatan söz konusu olunca her şeyi unutup birleşen büyük seciye idi.

Türkiye’de aktif milliyetçilerin en metodlu, en çalışkan ve en müessir simalarından birisi idi. Taktisyendi. Gençler arasındaki büyük nüfuzu ile, kimsenin bilmediği derecede hâdiselere müessir olmuştu. Son gelişlerin den bilisinde demişti ki: Gençlere “dayak yiyin” emri verdim. Şaşırınca da izah etmişti. “Komünistler son yedikleri yumrukların tesirinden silkinmek için yeni taktlar peşindeler. Bunlar da birisi hâdiseler çıkartarak dayak yedikten sonra “İşte sağcılar adam dövüyor” yaygarası koparmak Bunu haber aldık, önlemek için gençlere ne yaparlarsa yapsınlar.

“Dayak yeme pahasına ses çıkarmak yok” dedim. Dedim amma herifler kızlara, bu sefer, sarkıntılık ediyorlarmış; o noktada  gençleri   tutmak  bir  mesele  demişti.

Şu anda, çelebi, zarif ve kuvvetli dost tavırlarıyla gözlerimin önünde. Yahya Kemal’in mısraını içim biraz değiştiriyor:

“Öyle bir varlığı örten ölüm bir teselli bırakmaz insanda..”

Amma ölüm ne varlıklar örttü. Ailesine bütün milliyetçilere ve bütün Türk milletine bu yeri doldurulmaz, kaybımız için başsağlığında bulunmak ne zor vazife…

Vah dostum vah.

Allah’ın Rahmetinde yat.

KAYNAK: Devlet Dergisi Sayı:148, 26 Haziran 1972, s.14.

***

İnternetten Devlet Dergisi’nin 148. Sayısını Okumak İçin: http://ulkunet.com/UcuncuSayfa/devlet_148_yeni_3651.pdf

 

Leave a comment