GAZİ GİRAY HAN: Sancak Gazeli
KIRIM HANI
GAZİ GİRAY HAN’DAN
BİR GAZEL
Râyete meyl iderüz kâmet-i dil-cû yerine
Tûğa dil bağlamışuz kâkül-i hoş-bû yerine
Heves-i tîr ü kemân çıkmadı dilden aslâ
Nâvek-i gamze-yi dil-dûz ile ebrû yerine
Sürerüz tîgımuzuñ zevk u safâsın her dem
Sîm-tenlerle olan lezzet-i pehlû yerine
Gerden-i tevsen-i zîbâda kutâs-ı dilbend
Bağladı göñlümüzi zülf ile gîsû yerine
Severüz esb-i hüner-mend-i sabâ-reftârı
Bir perî-şekl sanem bir gözü âhû yerine
Göñlümüz şâhid-i zîbâ-yı cihâda virdik
Dilber-i mâh-rûy u yâr-ı perî-rû yerine
Seferüñ cevri çok ümmîd-i vefâ ile velî
Olduk âşüftesi bir şûh-ı cefâ-cû yerine
Olmuşuz cân ile billâh Gazâyî teşne
Kânını düşmen-i dîniñ içerüz sû yerine
GAZİ GİRAY HAN
—
Bugünkü Türkçe ile:
Gönül alıcı (sevgilinin) boyuna bayrağı tercih ederiz; (çünkü) Tuğa bel bağlamışız hoş kokulu kâkül yerine .
Bizim gönlümüzden yay ve ok sevgisi asla çıkmadı; Sevgilinin kaşları ve gönüle saplanan kirpikleri yerine.
Her zaman kılıcımızın zevk ve sefasını süreriz; Biz, gümüş tenli kadınlarla olan zevk ve sefanın yerine.
Güzel bir atın yelesi bağladı; Bizi, sevgilinin saç ve kâkülü yerine.
Rüzgâr kanatlı bir atı severiz; Biz peri yüzlü, ceylan gözlü güzel yerine.
Cihadın (savaşın) gösterişli güzeline verdik; Gönlümüzü peri yüzlü, ay yüzlü sevgili yerine.
Vefa ümidi ile seferin zahmeti çoktur ama; Biz ona vurulduk cefa veren şuh bir güzel yerine.
Ey Gazâyî, içimiz yanıyor, susamışız; Din düşmanının kanını içeriz su yerine.
GAZİ GİRAY HAN