Gültekin ÖZTÜRK: BU ARTIK TÜRK’ÜN SORUNUDUR…
Türklüğe ve “Ne mutlu Türk’üm diyenlere” hakaretler yapılırken tek cümleyle bile eleştirmeyen “yerli ve yabancı tasmalılar” tıpkı MHP’ye yaptıkları gibi bugün de CHP İzmir Milletvekili Birgül Ayman Güler Hanımı “Türklük” ile ilgili söylediği çok doğru ve haklı sözlerinden dolayı günlerdir infaz ediyor ve PKK’ ye hedef gösteriyorlar.
Türklüğü aşağılayanlara alkış tutanlar, bugüne kadar MHP’ye/Ülkücülere yönelttikleri saldırı silahlarını şimdi de CHP’ye ve “CHP’nin Altı okundan bir de milliyetçiliktir” diyen Sayın Kılıçdaroğlu’na yöneltmiş bulunuyorlar.
“Kürt milliyetçiliğini bana ilericilik ve bağımsızlık diye yutturamazınız. Türk Ulusuyla Kürt milliyetini eşit, eş değerde gördüremezsiniz…..Bundan sonra biz savunmadayız, bundan sonra meşru müdafaa hakkı için saldırıdayız…” şeklindeki ayakta alkışladığım sözlerinin arkasında durduğu için Birgül Ayman Güler hanımefendiyi tebrik ediyorum.
TV ekranlarından tasmalı demokratlara verdiği demokrasi dersi için Süheyl Batum Hocamıza teşekkür ediyorum.
CHP, Müdafaa-i Hukuk Teşkilatları tarafından “Anadolu ve Rumeli Müdafaa-i Hukuk Teşkilatı” adıyla “Türk Milliyetçiliği ” anlayışına sahip Mustafa Kemal önderliğindeki Türkçüler tarafından, 1919’da Sivas Kongresinde kurulmuştur. Ve bu CHP’nin Anayasası “Altı Oktur”, birinci ok da “Milliyetçiliktir”
Bu gerçeği nihayet hatırlayan, bilmeyenlere/bilmezden gelenlere hatırlatan Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’nu yürekten kutluyorum ve bu duruşunu devam ettirmesini diliyorum.
Ülkücü Yazarlar Derneği Genel Başkanı dostum Hayati Bice, değerli bilim insanımız/ağabeyimiz İskender Öksüz hocamız, Başbakanın ve yandaşlarının son günlerde dillendirdiği kavramlarla ilgili oluşan kafa karışıklığını ortadan kaldıracak nitelikli çok güzel yazılar yazdılar.
Keza Türklük/Kürtlük/Terör sorunu ile ilgili Ülkü-Yaz Genel Başkan yardımcısı sevgili kardeşim/arkadaşım Şükrü Alnıaçık, son derece anlamlı yazılar yazdı/yazıyor. [1]
Ben ve çok değerli yazar arkadaşlarımız da şu günlerde yaşadıklarımızı hatta yaşayacaklarımızı yıllardır yazılarımızda anlatıp duruyoruz.
Mesela 8 Eylül 2012’de şöyle yazmışım:
“…
· 1000 Yıllık kardeşiz bozmayız, bozdurmayız dedik/diyoruz,
· Kürt-Türk etle tırnak gibidir ayrılamaz, ayıramazsınız dedik/diyoruz,
· Kız aldık/verdik dünürüz/komşuyuz böyle yaşıyoruz, tuz ekmek hakkımız vardır, asla kem gözle bakmayız, baktırmayız dedik/diyoruz
· Kürt-Türk kardeştir ayırmak isteyen kalleştir dedik/diyoruz,
Peki, Kürt kardeşim “Türk-Kürt birlikteliği” için ne diyor/ne düşünüyor?
Acaba Türk’ün, Kürt kardeşi için duyduğu duyguları, dile getirdiği düşüncelerin aynısını Kürt kardeşim de duyuyor, aynı şeyleri söylüyor mu?
Ben, bugüne kadar az sayıdaki Ülkücü/MHP’li Kürt kardeşimizin dışında, bir Kürt kalem erbabından, siyasetçisinden bizim/benim söylediklerime benzer tek kelam/söz duymadım/görmedim, bildiğim kadarıyla duyan/gören de yok.
Peki, neden yok ve ben daha ne kadar tek taraflı olarak bu aşkı sürdürebileceğim?(…)”[2]
Bu yazımdan yaklaşık iki ay sonra MHP Genel Başkanı Sayın Bahçeli Kurultay konuşmasında, bin yıllık kardeşliğimizin korunması gerektiğini vurgulamış, bölücü terör karşısında Kürt kardeşlerimizin de taraflarını netleştirmesini istemiş ve “Tek taraflı kardeşlik olmaz” demiştir.
Peki, biz dedik, MHP dedi, aklı eren, gözü gören, milli vicdanı olanlar dediler de ne değişti?
Başbakan “Kavmi ile övünen şeytandandır/şeytandır” dedi ve asabi bir şekilde “asabiyeti” lanetledi.
Adıyaman Milletvekili Bay M. Metiner ise TV ekranlarından “Türkçülük ayağımızın altındadır” diyerek Başbakandan bir adım daha da öteye gitti.
Hiç sakınmadan/çekinmeden ve sıkılmadan “Türklüğü” ile övünenleri ayağının altına aldı.
Biz Türklerin/Türkçülerin “Bin yıllık Türk-Kürt kardeşliğinin” devamı için bütün iyi niyetimize, sabırlı/vakur bekleyişimize, duruşumuza rağmen, Kürtlerin %40’ı kardeşlik için açık kollarımızı elinin tersiyle itiyor ve Bay Metiner gibi “Hayır! Ben senin kardeşin değilim, Türkçülük ayaklarımın altındadır” diyebiliyor ve “Kürdistan” hayali kuruyor.
Kürtlerin geriye kalan %60’ı da bu gibi söylemleri/bölücü eylemleri ya alkışlıyor ya da sessiz kalıyor.
Sorarım size ey Türk Milliyetçileri;
Bu durumda bizim halen “Kürt sorunu yoktur. Bin yıllık kardeşlik vardır.” diye ısrar etmemizin bir anlamı var mı?
Evet, çok açık söylüyorum; Artık AKP ve Kürt kavmiyetçilerinin yarattığı bir “Kürt Sorunu” vardır ve arkasında bütün emperyalist güçler bulunmaktadır.
Bu sözde Kürt sorunu artık sadece “Siyasi Kürtçülerin” AKP- BDP – CHP-Küresel Güçler ve tasmalılarının değil, “Siyasi Ümmetçilerin de” sahiplendiği Türklüğe karşı küresel bir ihanet projesidir.
Artık sözde “Kürt sorunu” sadece emperyalistler ve onların oyuncağı “Kürtçülerin” değil tam anlamıyla “Türk Sorunu-Türk’ün Sorunudur”
Bu sorun, Türk Milletinin, Türkiye Cumhuriyetinin birliğini/varlığını tehdit eden bir saldırıdır ve Türk Milliyetçilerinin çözmek zorunda olduğu en önemli milli meselemizdir.
Artık “Ne mutlu Türk’üm diyenlerin meşru müdafaa” durumuna geçmesi de bu sorunun çözümü için önümüzde duran tek yoldur.
MHP Genel Başkanı “ Ezilmeye çalışılan Türklüğün sözcüsü olmak için yetki istiyoruz. Dışlanmaya çalışılan kimliğimizi savunmak için katkı bekliyoruz/yetki istiyoruz. Türk Milleti sensiz asla olmaz” diye seslenerek aziz milletimizden yetki istemiştir.
Başta BBP ve CHP olmak üzere gururla “Ne Mutlu Türk’üm” diyen/diyebilen, Türklüğü ile onur duyan bütün vatandaşlarımızı MHP’de buluşmaya, kucaklaşmaya, “Milli Müdafaa Kervanına” katılmaya ve bu yetkiyi MHP’ye vermeye çağırıyorum.
Tek çözüm yöntemi olarak gördüğüm/sunduğum bu meşru müdafaanın adı “Yeniden Milli Mücadeledir” ve MHP çatısı altında “ama-fakat-veya” demeden milletçe kenetlenerek yürütülecektir.
Tanrı Türk’ü Korusun, yaşatsın ve yüceltsin!
Gültekin Öztürk
Tarihçi-Yazar
—————————————–
İskender ÖKSÜZ: http://ulkucuyazarlarbirligi.org/?p=3114
Şükrü ALNIAÇIK: http://www.ortadogugazetesi.net/yazarlar.php
(2) http://www.haberiniz.com.tr/yazilar/koseyazisi62286-MHP_Henuz_Sokakta_Degil_Hatirlatayim_Dedim.html