# Etiket

SEVİNÇ ÇOKUM: Türk Edebiyatı Dergisi Tarihine Notlar

1978 Yılında Türk Edebiyatı Dergisi SEVİNÇ ÇOKUM Türk Edebiyatı Dergisi 1977 yılının başından beri, daha önceki iki yıllık sessizliğini gösterdiği gelişmelerle bir çır­pıda aşarak bugüne varmış bulunuyor. Dergi gelişirken şartlar ve meseleler de hızla değişerek çalışmalarımızı ku­şattı. Bu sebeple varlığını devam ettirme çabasının ötesine varabildik, mi, yoksa fikir ve sanat hayatımızın aldığı ya­raları biraz olsun […]

NECMETTİN HACIEMİNOĞLU: İstanbul’a Hasret

İstanbul’a Hasret NECMETTİN HACIEMİNOĞLU Yurt dışından mektup yazan bir insa­nın «Türkiye’ye hasret» diyecek yerde «İs­tanbul’a hasret» demesi bazı okuyuculara tuhaf gelebilir. Hattâ «niçin sadece İstan­bul?», «gene mi İstanbul?» diye soranlar olabilir. Fakat eminim ki bu sorular ancak İstanbul’u tanımayanlardan — sevmeyen­lerden demiyorum çünki onu sevmemek imkânsızdır — beklenir. Tanıyanlar için ise «İstanbul’a hasret» sözü hem vatana, […]

Adnan ŞENEL: Engin Geçtan ve “HAYAT”I

Bir Aydın Portresi ve “HAYAT” Ş. Adnan Şenel Yaşadıklarımdan öğrendiğim şey, ben ve ötekiler diye bir ikilinin olmadığı ve insanın kendine bir hayat ısmarlayamayacağı oldu. -Hayat’tan-   İspanyol düşünür Ortega Y. Gasset, “Kitlelerin İsyanı” adlı klâsik eserinin bir bölümünde “ihtisas barbarlığı” üzerinde durur. Burada özetle, “uzman”ın, kendine ait olanı, kâinatın minicik köşesini gayet iyi bildiğini; […]

Ömer Lütfi METE: Hüzün Hazin Mi?

Hüzün Hazin Mi? Ömer Lütfi METE    Hüzün, hazin değil. İkisi de aynı kökten ama değil. Hüzün acının tevekkülleşmesi. Hal­buki lügattaki haliyle, bugün dili­mizde ulaştığı ruh ikliminden hayli uzak. Peygamberimiz, hicreti sırasında mağarada müşriklerden saklanırken bu kökten bir kelime ile Sıddîk’ı tes­kin cümlesine başlar: “Lâ tahzen.” “Üzülme” buyurur, “korkma” değil. Hüznün basit benlik kaygularının ötesinde […]

Ali Rıza BAYZAN: ENDİŞE, ANLAMSIZLIK VE NARSİSİZM

ÇAĞIMIZ İNSANININ PSİKOLOJİSİ: ENDİŞE, ANLAMSIZLIK VE NARSİSİZM Ali Rıza BAYZAN   Çağımızı bilgi çağı, atom çağı, uzay çağı olarak görenler var; ama varoluşçu insancı filozoflar ise çağımızı endîşe çağı olarak tanımlıyorlar. Yâ’ni çağımızın en karakteristik özelliklerinden birisi insanların aşırı endîşeli olması. Tabiî, aşırı endîşe aslında olayın sâdece bir tarafı. Başka bir taraftan bakıyoruz. Meselâ, Victor […]