# Etiket

Can Mustafa Çebi: TİPOLOJİK SINIFLANDIRMA

ARVASİ VE NECDET SEVİNÇ ÖTESİNDE, GEMEİNSCHAFT/GESELLSCHAFT ÜZERİNDEN TİPOLOJİK SINIFLANDIRMA Can Mustafa ÇEBİ İddialı bir başlık. Keza öyle olmak zorunda. Çünkü ötelerine geçmek zorundayım. “Zorundayım” ifadesindeki birinci tekil şahıs kurgusu dahi konuya içkin, birinci çoğul şahıs değil, birinci tekil şahıs. Zira bu “biz”den “ben”e geçişi zaruri kılan bir bilinç durumunun zarureti… Arvasi Hoca, Türk-İslam Ülküsü adlı kuramsal […]

Can Mustafa ÇEBİ: Şair ve Siyasetçi Uyuşmazlığı

POETİKA VE POLİTİKE, İMGELEM VE RASYONALİTE ÜZERİNDEN ŞAİR VE SİYASETÇİ UYUŞMAZLIĞI Can Mustafa ÇEBİ   “Başlangıçta Söz vardı. Söz Tanrı’yla birlikteydi ve Söz Tanrı’ydı” diye başlar Yuhanna İncili, sözün önemini vurgular biçimde. Modernite öncesi çağların düşünce biçiminin bir özetiydi aslında bu ifade. Sözün önemi ve sözün edebi bir sunuşla halka aksettirilmesi… Bu aksettirişin ana failleri […]

Can Mustafa ÇEBİ: TÜRK TİPİ MODERNLEŞME VE KAFİRLER CENNETİ

“…Ve eşcardan kapusı ile ve dehliziyle odalar yapmışlar, berg-i sebze ile puşide olmuş eşcarı ve guna-gun şekillere komuşlar ve biir vaz’u hey’et üzre tertib etmişler ki, bi’t-tab rü’yetinde ferah ve sürur müşahade olunur. Bu bağçeyi temaşa etdikde, “ed-dünya sicnü’l-mü’min ve cennetü’l-kafir” mazmun-ı münifinin nükte-i latifi aşikar oldu” … Günümüz Türkçesine çevirir isek : “Ayrıca ağaçlardan […]

3 MAYIS ÜZERİNDEN BİR MİLLİYETÇİLİK MÜTALAASI- Can Mustafa Çebi

Türk ve dünya tarihinin en önemli fikirlerinden biri hiç şüphe yok ki milliyetçiliktir. Daha özelde millet ve milliyetçilik kavramları, hangi teorik altyapıya dayanırsa dayansın toplumsal ve ondan vücut bulan siyasal yaşamı etkileyen önemli unsurlar olarak insanlığın karşısına çıkmaktadır. Türk toplumu da bu olgudan münezzeh değildir. Zira Türk toplumu olarak içinde yaşadığımız siyasal organizasyon bizatihi milliyetçilik […]

Can Mustafa ÇEBİ: HACIEMİROĞULLARI BEYLİĞİ VE ORDU İLİ TÜRKLÜĞÜ

İnsanlığın tarihini muhtelif açılardan ele almak mümkündür. Bu ele alışlar çeşitli saiklerden beslenir. Kimisi tarihi; savaşlar, kimisi siyasi gelişmeler, kimisi teolojik değişimler, kimisi sosyal kırılmalar, kimisi ekonomik ilişkiler, kimisi iklimsel durumlar üzerinden okuyabilir. Bunların hepsi makul tarih okuyuş biçimleridir. Lakin bunlardan da öte insanlığın tarihini bir göçler tarihi olarak okumak da mümkündür. Tarihin en büyük […]