Gömelim Gel Seni Desem Tarihe Sığmazsın !.. / Gültekin ÖZTÜRK
Gömelim Gel Seni Desem Tarihe Sığmazsın !..
Gültekin ÖZTÜRK
19 Şubat 1915’de Türk siperlerinde patlayan ilk İngiliz ve müttefik mermileriyle başlayan hain saldırı, 18 Mart günü saat 11’30’da doruk noktaya çıkarılmıştır.
……….
Ölüm indirmede gökler, ölü püskürmede yer;
O ne müdhiş tipidir: Savrulur enkaz-ı beşer…
Kafa, göz, gövde, bacak, kol, çene, parmak, el, ayak,
Boşanır sırtlara vâdilere, sağnak sağnak.
Saçıyor zırha bürünmüş de o nâmerd eller,
Yıldırım yaylımı tûfanlar, alevden seller.
Veriyor yangını, durmuş da açık sinelere,
Sürü halinde gezerken sayısız teyyâre.
Top tüfekten daha sık, gülle yağan mermiler…
Kahraman orduyu seyret ki bu tehdide güler!
………….
Emperyalistler, suratlarında patlayan Türk’ün tokadı ile yenilgiyi kabul ederek 9 Ocak 1916’da Çanakkale Cephesini boşaltmışlardır. Geride 253 bin şehidimiz vardır.
İsterseniz tekrar gelin! Yine severek karşılarız getirdiğiniz ölümü… Söz konusu vatan ise ne gam…
………
İşte çiğnetmedi nâmusunu, çiğnetmeyecek.
Şühedâ gövdesi, bir baksana, dağlar, taşlar…
O, rükû olmasa, dünyâda eğilmez başlar,
Vurulup tertemiz alnından, uzanmış yatıyor,
Bir hilâl uğruna, yâ Rab, ne güneşler batıyor!
…….
253 Bin kınalı kuzu Çanakkale de misliyle fazlası diğer cephelerde vatan için hayatlarını severek vermiş şahadet şerbetini içmişlerdir.
Çanakkale’de şehadet şerbetini içenler kimdir?
Kayıtlar apaçık gösteriyor ki 253 bin şehit, Türkoğlu Türktür!
……….
Ey, bu topraklar için toprağa düşmüş asker!
Gökten ecdâd inerek öpse o pâk alnı değer.
Ne büyüksün ki kanın kurtarıyor tevhidi…
Bedr’in arslanları ancak, bu kadar şanlı idi.
Sana dar gelmeyecek makberi kimler kazsın?
‘Gömelim gel seni tarihe’ desem, sığmazsın.
Akif’in dediği gibi; Eski dünya, yeni dünya, cihanın yedi ikliminden, lisanı başka, rengi/dili/çehresi başka, fakat vahşeti aynı.
Kimi Hindu, kimi yamyam, kimi bilmem ne bela kafesten çıkartılıp/çıkıp saldırmışlar ancak Türk’ün sarsılmaz iradesi karşısında hüsrana uğrayıp inlerine dönmek zorunda kalmışlardır.
Günümüzde Türk’ün bu muhteşem zaferine “Çanakkale’de beraber öldük” diye birilerinin ortak olmaya çalıştığını üzülerek izliyorum.
Türk’ün zaferine ortak olmak isteyen beslemeler; Girin arşivlere bakın bakalım 253 bin şehidin içinde kaçı Türk, kaçı değil?
Kimileri emperyalistlerin önlerine attığı kemikleri yalarken, sadece kahraman Türk, Peygamberimizin(sav) Sancağ-ı Şerifini, “Bedr’in Arslanları gibi” dalgalandırmış/korumuştur.
Türk’e dil uzatanlar milletimin büyüklüğünü öğrenmek için tarihe, Kur’an-ı Kerim’e ve Hadislere bakınız.
…..
Ah o yirminci asır yok mu, o mahlûk-i asil,
Ne kadar gözdesi mevcûd ise hakkıyle, sefil,
Kustu Mehmedciğin aylarca durup karşısına;
Döktü karnındaki esrârı hayâsızcasına.
……..
97 yıl önce Birinci Dünya Savaşında olduğu gibi 21. yüzyılda da “yerli-yabancı” o sefil mahlûklar, kılık ve söylem değiştirerek Türk’ü yok etmek için saldırılarını sürdürmektedirler.
Ancak emperyalistler/işbirlikçileri ve cümle âlem bilmelidir ki dün olduğu gibi, bugün de yarın da bağımsızlığımıza/vatanımıza yönelecek her saldırı/saldırgan, Türk’ün iflah etmez tokadı ile hüsrana uğrayacaktır.
18 Mart Şehitlerimizi Anma Gününde, kahramanlarımızın aziz hatırası önünde saygıyla eğiliyor, vatanı ve milleti için hayatlarını hiçe sayarak koşar adım ölüme koşan bütün şehitlerimizi şükranla/minnetle anıyorum. Mekânları Cennet, ruhları şad olsun!
Türk’üm bu ad her unvandan üstündür.
Ne Mutlu Türk’üm Diyene!
Gültekin Öztürk
Tarihçi – Yazar